LIGHT WAVES in Turkish translation

[lait weivz]
[lait weivz]
ışın dalgalarıyla
ışık dalgalarını
ışık dalgalarının

Examples of using Light waves in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
That can see other light waves. On the rooftop, there are creatures.
Görebilen mahluklar vardır. Bu çatıda, diğer ışık dalgalarını.
For light waves, this is also the direction of the Poynting vector.
Işık dalgaları için, ayrıca Poynting Vektörünün yönüdür.
We're all familiar with waves-- sound waves, light waves.
Hepimiz dalgalara aşinayızdır-- ses dalgaları, ışık dalgaları.
And then the light waves would consume all your cookies.
Sonra bu ışık dalgası bütün kurabiyelerinizi yer.
The air between the shells is controlled by sonic emissions or light waves.
Kovanlar arasındaki hava ses salımı veya ışık dalgaları tarafından kontrol ediliyor.
Light waves break down the cells.
Lşık dalgaları hücreleri bozuyor.
Why? Light waves break down the cells.
Neden? lşık dalgaları hücreleri bozuyor.
Normally, we see light waves that bounce off objects.
Işık dalgalarını görürüz. Normalde biz nesnelerden seken.
The air between the shells is controlled by sonic emissions or light waves.
Kabukların arasındaki hava… sonik emisyon veya ışık dalgalarıyla hareket ediyor.
In this case, light reflecting off of leaves. And, as we know, light waves work the same as ocean waves..
Bu durumda, yapraklardan yansıyan ışık ışık dalgaları ya da okyanus dalgaları gibidir.
So just as sound waves travel through air, light waves must travel through some sort of medium in space.
Tıpkı ses dalgalarının havada yolculuk etmesi gibi ışık dalgaları da uzayda bir şey aracılığıyla yolculuk etmelidir.
Every formula that's ever been devised. in every language we know, with radio and light waves We have been bombarding them for years.
Adeta bombardımana tutuyoruz. icat edilmiş bütün formüllerle bildiğimiz bütün dillerle Onları yıllardır radyo ve ışın dalgalarıyla.
The curvature of the glass focuses the light waves away from the dark areas into that one blinding point.
Camın kavisi kırılır ve ışık dalgalarını karanlık alanlardan o kör noktaya odaklar.
High-frequency light waves look violet,
Yüksek frekanslı ışık dalgaları mor görünürken,
such as light waves, sometimes it works,
tıpkı ışık dalgaları gibi, bazen işe yarıyor,
Just as air carries sound waves, they believed there had to be a medium carrying the light waves.
Aynı havanın ses dalgalarını taşıması gibi, ışık dalgalarını taşıyan bir vasıta olması gerektiğine inanıyorlardı.
Progress in electromagnetic theory in the 19th century led to the discovery that light waves were in fact electromagnetic radiation.
Yüzyılda elektromanyetik teorideki gelişim ışık dalgalarının aslında elektromanyetik dalga olduğunu göstermiştir.
The light waves, aren't blocked they're,
Ama ışık dalgaları kesilmiyor, kırılıyor ve… telsizlerde
Unfortunately, light waves don't travel very far under water,
Ne yazık ki, ışık dalgaları su altında çok fazla ilerlemez.
The reason we can't see this ancient light is because as the universe expanded, the light waves were stretched
Evrenin ilk zamanından kalma bu ışığı göremememizin sebebi evren genişledikçe ışık dalgalarının uzaması, radyo
Results: 73, Time: 0.0401

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish