WAVES in Turkish translation

[weivz]
[weivz]
dalgaları
wave
make fun
ripple
tide
mock
joke
to be kidding
surge
tease
wavefront
el sallıyor
wave
to shake hands
dalgalar
wave
make fun
ripple
tide
mock
joke
to be kidding
surge
tease
wavefront
dalgalarını
wave
make fun
ripple
tide
mock
joke
to be kidding
surge
tease
wavefront
dalgaların
wave
make fun
ripple
tide
mock
joke
to be kidding
surge
tease
wavefront

Examples of using Waves in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
All these sound waves are interfering with my sunrays.
Bütün bu ses dalgalarınız benim güneş ışığımı engelliyor.
But your brain waves… Could that be causing my sleep walking?
Ancak beyin dalgalarınız… Bu uykumda yürümeme neden olabilir mi?
Could that be causing my sleep walking? But your brain waves.
Ancak beyin dalgalarınız… Bu uykumda yürümeme neden olabilir mi?
Look at those waves.
O dalgalarda. Bak.
Nothing came but the waves.
Dalgalardan başka hiçbir şey gelmedi.
Now can you bounce with the waves a little bit?
Şimdi de dalgalarla biraz sıçrayabilir misiniz?
The future of Wayne Enterprises… is brain waves.
Geleceği… beyin dalgalarıdır. Wayne Holdingin.
We will modulate the beamwith the brain waves of one of us.
Dalgalarıyla modüle ederiz. Işık demetlerini birimizin beyin.
All right!- Stop it.- Ding-a-longs, chocolate waves.
Çikolata Dalgası…- Pekala!- Kes şunu.
You were swimming on waves of fire and i shouted thinka!
Ateşten dalgalarda yüzüyordun ve ben'' Thinka'' diye bağırdım!
He knew where the waves came from and why.
Dalganın nereden ve neden geldiğini bilirdi.
To ride out these energy waves. No one could work them well enough.
Bizi bu enerji dalgalarından çıkarmak için… kullanacak hiç kimse yok.
Aren't my big waves rad?
Büyük dalgalarım harika değil mi?
I will tell you, Stu, I did battle with some humongous waves.
Kimi çok devasa dalgalarla savaştım. Anlatayım, Stu.
If you have ever seen ultrasonic waves break up a kidney stone.
Böbrek taşının ultrasonik dalgalarla kırılmasıyla aynı mantık.
Okay. It's in four waves.
Dört dalgada. Tamam.
It's in four waves. Okay.
Dört dalgada. Tamam.
Nothing moving but the waves, Ben.
Dalgalardan başka kımıldayan bir şey yok, Ben.
These antennas are supposed to broadcast my brain waves up into space.
Bu antenlerin beyin dalgalarımı uzaya göndermesi gerekiyor.
Saving him from the waves.
Onu dalgalardan koruyordum.
Results: 2558, Time: 0.0551

Top dictionary queries

English - Turkish