MONETARY in Turkish translation

• para
• parasal
• mali
• maddi
• paranın

Examples of using Monetary in English and their translations into Turkish

To seize control and consolidate the four centers of power: political, monetary, intellectual and ecclesiastical.
Mali, entelektüel ve dini.

in fact not motivated by monetary reward when it comes to ingenuity and creation.
yaratıcılığa geldiğinde maddi ödül insanları motive etmiyor.

We start to be in a position of being able to control monetary policy If we could take that power back
Mali politikalarımızı ABD vatandaşları namına kontrol edebileceğimiz bir pozisyonda olmaya başlarız Eğer bu yetkiyi geri alır

hinged on whether Mladic and his followers would receive monetary compensation in exchange for the former general's surrender.
müritlerinin eski generalin teslim olması karşılığında maddi tazminat alacaklarını ima etti.

What I'm saying is that we at the Hong Kong Monetary Authority for law enforcement departments would be of any use. never thought tracing paper prepared.
Benim söylediğim, Hong Kongun Mali Yetkilisi olarak… kolluk kuvveti bölümleri için… hazırlanan kâğıtları izlemenin hiç bir zaman… işe yaramayacağını düşündüğümüz.

they're what we make here, and they have monetary value.
beğenmeyin onlar burada yaptığımız şeyler ve hepsinin maddi değeri var.

put the Federal Reserve under Treasury, we start to be in a position of being able to control monetary policy on behalf of the United States people.
Federal Rezervi Hazinenin içine katarsak, mali politikalarımızı ABD vatandaşları namına kontrol edebileceğimiz bir pozisyonda olmaya başlarız.

This has been due to the gradual tightening of monetary policies… with France, Italy and Netherlands tending to have… tighter monetary policies than Germany.
Bu Fransa, Hollanda ve İtalyanın… maddi politikasını yavaşça kısıp, Almanyanın… maddi politikasından daha sıkı olması yüzünden.

greatest fear among Serbs, after illness, is a repeat of the 1993 hyperinflation and monetary instability.
1993 yılındaki yüksek enflasyon ve mali istikrarsızlığın tekrar yaşanması olduğunu gösteriyor.

An order was passed down from the government a few days ago. A request for monetary assistance for the Tonegawa flood project.
Birkaç gün evvel, şogunluktan Tonegawa sel denetimi için maddi yardım talebine dair bir emir gönderildi.

To lobby the politicians in DC to make sure of it. and they're willing to spend the money You got all these corporations with monetary incentives to keep it illegal, Why not?
Ve durumun icabına baksınlar diye onca kuruluş var Esrarı yasa dışı tutmak için mali teşvikleri olan Niyeymiş?

Sir, in order for it to be vandalism… there has to be some kind of monetary damage.
Bayım bunun barbarlık olması için bir tür maddi zarar olması lazım.

Why not? to lobby the politicians in DC to make sure of it. You got all these corporations with monetary incentives to keep it illegal, and they're willing to spend the money?
Ve durumun icabına baksınlar diye onca kuruluş var Esrarı yasa dışı tutmak için mali teşvikleri olan Niyeymiş?

we have all that, but we're in a monetary system, and in a monetary system there's profit.
ama paracı sistem içindeyiz. ve paracı sistemde kâr vardır.

Thus, it is not advisable to adopt a rigid framework for monetary policy management if the criteria for smooth functioning of the system are not being met.
Bu nedenle, sistemin kusursuz işlemesi için gerekli kriterler yerine getirilmemişse, para politikası yönetimi konusunda katı bir çerçeve belirlenmemesi gereklidir.

Serbian economists have said that Cvetkovic's"ambitious" plans require a restrictive monetary policy, the implementation of reforms and association with the EU.
Sırp ekonomistler, Zvetkoviçin'' iddialı'' planları için sıkı bir para politikası, reformların uygulanması ve AB ile ortaklık gerektiği görüşündeler.

This is a monetary paradigm that will not let go until it's killed the last human being.
Bu bir parasal paradigma, ve öyle ki;… son insanı da öldürene kadar rahat durmayacak.

Lupu also attended stages at the Institute of the International Monetary Fund in Washington, D.C.(1994) and World Trade Organization in Geneva 1996.
Washington, DCde Uluslararası Para Fonu( IMF)( 1994) ve Cenevredeki Dünya Ticaret Örgütü( 1996) aşamalarına katıldı.

One can detect here the attempt to combine a more relaxed monetary policy with a budget stimulus for the sake of stimulating economic activity.
Burada ekonomik etkinlikleri canlandırmak için daha gevşek bir para politikasının bütçe teşviki ile birlikte uygulanması akla gelebilir.

March 26- The International Monetary Fund approves a $10.2 billion loan to Russia for economic reform.
Mart- Uluslararası Para Fonu( IMF), Rusyaya ekonomik reformlar için 10,2 milyar ABD Doları kredi verilmesini onayladı.