REFLECTIONS in Turkish translation

[ri'flekʃnz]
[ri'flekʃnz]
reflections
yansımalarını

Examples of using Reflections in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
These reflections of something tiny and… And in it… tiny and.
Küçücük ve… Gözündeyse… küçücük bir şeyin yansımaları.
These reflections of something tiny and… And in it… tiny and.
Gözündeyse… küçücük bir şeyin yansımaları… Küçücük ve.
Spirit activities usually increase where there are reflections.
Ruh faaliyetleri genellikle yansımaların bulunduğu yerde artar.
It's all about reflections, my man.
Olay tamamen yansımayla ilgili adamım.
You are now exiting Reflections of the Soul.
Ruhun Yansımalarından çıkıyorsunuz.
You are now exiting Reflections of the Soul.
Ruhun Yansımalarından ayrılıyorsunuz.
Jesus. She keeps them as her entourage for when she crashes your reflections.
Tanrım. Yansımalarınızı çarpıştırdığı zamanlar için onları arkadaş olarak tutuyor.
She keeps them as her entourage for when she crashes your reflections. Jesus.
Tanrım. Yansımalarınızı çarpıştırdığı zamanlar için onları arkadaş olarak tutuyor.
The children are afraid to look at their own reflections.
Çocuklar kendi yansımalarına bakmaya korkuyorlar.
Why does humanity go to such lengths to create these reflections of itself?
İnsanoğlu kendi yansımasını yaratmak için neden bu kadar ileri gidiyor?
No reflections or highlights.
Yansıma yok, parlak nokta yok.
Windows, mirrors, reflections, anything like that.
Pencereler, aynalar, yansıyan hemen her şey.
Reflections of my life.
Hayatımın yansımasıdır.
His Majesty seeks a man of letters… he can dictate his reflections to.
Majesteleri, kalemine güvenilir kendi görüşlerini yansıtabilecek birini arıyor.
They just showed me reflections of all that I was feeling.
Az önce bana, tüm hissettiklerimin yansımasını gösterdiler.
You are now exiting Reflections of the Soul.
Tabii. Ruhun Yansımalarından ayrılıyorsunuz.
You are now exiting Reflections of the Soul.
Tabii. Ruhun Yansımalarından çıkıyorsunuz.
There's no reflections.
Hiç yansıma yok.
Reflections can be divided into two types:
Yansıma Yansımalar ikiye ayrılır: düzgün yansıma
But I had left off listening to Mr. Plum's sorrowful reflections.
Bay Plumın üzüntülü düşüncelerini dinlerken, başka bir yere dalmıştım.
Results: 176, Time: 0.064

Top dictionary queries

English - Turkish