SELF-CONTROL in Turkish translation

[self-kən'trəʊl]
[self-kən'trəʊl]
irade
will
willpower
self-control
skandhas
kendini kontrol etme
öz-kontrol
self-control
kendine hakim
kendini kontrol etmeyi
kendini kontrol etmek

Examples of using Self-control in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You need to learn some self-control.
Kendini kontrol etmeyi öğren.
Until he learns self-control, he's banned from such powerful weapons.
Kendini kontrol etmeyi öğrenene kadar böyle güçlü silahlar yasak.
No self-control.
Öz kontrolün yok.
And he got off lucky, because of my self-control.
Ve iradem sayesinde, ucuz atlattı.
Self-control wasn't exercised in Michael's hotel room.
İrade, Michaelin odasında pek uygulanmamış.
Magic is a serious business… and self-control is essential for any witch.
Ve kendine hâkim olmak her cadı için elzemdir. Büyü ciddi bir iştir.
I admire your self-control. Who is this?
İradenize hayran kaldım. Kim bu?
But, he also said that there were times… for discipline and self-control.
Fakat, ayrıca onun dediğine göre bazı zamanlar kişi disipline girmeli ve kendini kontrol etmeli.
I may have more self-control than you give me credit for.
Eğer bana daha fazla şans verirsen kendimi kontrol olabilir.
Likewise also that women should adorn themselves"in respectable apparel"with modesty and self-control.
Aynı şekilde kadınların da kendilerini uygun kıyafetle tevazu ve iradeyle süslemelerini istiyorum.
He doesn't have the brains or the self-control to pull anything like this off.
Böyle bir şeyi başaracak beyinleri ya da iradeleri yok.
For discipline and self-control. But, he also said that there were times.
Fakat, ayrıca onun dediğine göre… bazı zamanlar kişi disipline girmeli ve kendini kontrol etmeli.
Well, you have a lot more self-control than I do.
Eh, benden daha fazla öz kontrolün var.
But the fight here was between impulse and self-control.
Ama buradaki savaş, dürtü ve kendine hâkim olma arasındaydı.
Because you have no self-control.
Çünkü sende irade yok.
A man's expected to have self-control.
Bir erkek kendine hakim olmalıdır.
You need to learn self-control.
Kendini kontrol etmeyi öğrenmen gerek.
Self-control is a virtue.
Kendine hakim olmak bir erdemdir.
Self-control is overrated.
Kendine hakim olmak fazla abartılıyor.
You should have more self-control.
Kendine daha çok sahip çıkmalısın.
Results: 110, Time: 0.0601

Top dictionary queries

English - Turkish