Examples of using She borrowed in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
She's nervous, so she borrowed something blue from my medicine cabinet.
Well, maybe she borrowed the jacket.
Belki ceketi ondan aldı.Better yet, she borrowed your favorite jacket, and didn't ask for your permission?
She borrowed a scarf.
Bir eşarp aldı.She borrowed the sugar.
She borrowed it to pick you up after you had the baby.
Bebeğin olmadan önce, arabayı benden ödünç aldı.Miss Nolan? but she borrowed a couple of things from the shop. Don't mention anything to Marty.
Then she borrowed more money from us, and ended up getting screwed in more ways than one.
I met a girl at a bar… on the internet… and she borrowed my car.
And building materials. Using some money she borrowed from fauna, she bought 27 dollars-worth of household furnishings.
Faunadan ödünç aldığı parayı kullanarak… 27 dolarlık ev eşyaları ve yapı malzemeleri satın Did I tell you that she borrowed my car yesterday, and she scratched the door?
Sana, onun dün arabamı ödünç aldığını ve kapısını çizdirdiğini söylemiş miydim?She borrowed her mother's car to run an errand a couple of nights ago
Annesinin arabasını alıp bir kaç gün önce kayıplara karışmış.Faunadan ödünç aldığı parayı kullanarak… 27 dolarlık ev eşyaları ve yapı malzemeleri satın almıştı.She borrowed it.
She borrowed it.
Ödünç aldı.She borrowed his hoodie.
O onun kapüşonlu svetşörtünü ödünç aldı.She borrowed my robe.
Cüppemi ödünç almıştı.She borrowed my phone.
Telefonumu ödünç aldı.She borrowed his idea.
O, onun fikrini ödünç aldı.She borrowed them yesterday.
Dün ödünç almıştı.
