STARTED BLEEDING in Turkish translation

['stɑːtid 'bliːdiŋ]
['stɑːtid 'bliːdiŋ]
kan akmaya başladı
kanamaya başlamıştı
kanamaya başlayayınca

Examples of using Started bleeding in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I am competent. What if you cut yourself and started bleeding.
Ya bir tarafını kessen kan kaybından bayılıversen? Yapabilirim.
And I kept hittin'him on the nose and hittin'him on the nose… till his nose started bleeding.
Burnuna burnuna vurdum ta ki kanamaya başlayana kadar.
If someone's nose started bleeding, they got sent to the hospital.
Hastaneye yollanırdı. Eğer birinin burnu kanamaya başlarsa.
I just started bleeding in my"prannies.
Benim malum bölgede kanama başladı.
And then they were screaming she was bitten. No, her eyes started bleeding.
Hayır, gözleri kanamaya başladı, ve daha sonra ısırılmış biri var diye bağırmaya başladılar..
Yeah, at work, and my desk became this freezer. my computer started bleeding.
İşteyken… PCden kan akmaya başladı… masam da bu buzdolabına dönüştü. Evet.
And my desk became this freezer. my computer started bleeding Yeah, at work.
İşteyken… PCden kan akmaya başladı… masam da bu buzdolabına dönüştü. Evet.
My computer started bleeding and my desk became this freezer.
İşteyken… PCden kan akmaya başladı… masam
Yeah, at work, my computer started bleeding and my desk became this freezer.
İşteyken… PCden kan akmaya başladı… masam da bu buzdolabına dönüştü. Evet.
Yes- when he kissed me, my lip started bleeding, because I cut myself shaving,
Evet- beni öptüğünde, dudağım kanamaya başladı çünkü traş olurken kesmiştim.
Someone just started bleeding from the nose and mouth and we cannot stop it.
Az önce bazılarının burnu ve ağzı kanamaya başladı. Sürekli kan geliyor ve durduramıyoruz.
hit your head on a winch, started bleeding like a stuck pig You needed seven stitches.
Kafan bir domuz gibi kanamaya başlamış. Yedi dikiş atmaları gerekmiş.
When your nose starts bleeding, you will realize we gotta get out now.
Senin burnun da kanamaya başlarsa tüymenin zamanı geldiğini anlarsın en nihayet.
Then her nose starts bleeding. She screams.
Sonra, burnu kanamaya başladığında bizimki çığlık atmaya başladı;.
Until someone starts bleeding, I would have to agree.
Birisi kanamaya başlayana kadar, buna katılmak zorundayım.
When your nose starts bleeding, you will realize we gotta get out now.
Belki burnun kanamaya başladığında… bundan kurtulmamız gerektiğinin farkına varırsın.
When your nose starts bleeding, you will realize we gotta get out now.
Belki de senin burnun kanamaya başladığında… kaçıp kurtulmamız gerektiğini farkedeceksin.
It's not gonna be good if you start bleeding internally.
İç kanaman başlarsa bu senin için hiç iyi olmaz.
If you start bleeding internally.- It's not gonna be good.
İç kanaman başlarsa… bu senin için hiç iyi olmaz.
You don't wanna start bleeding again.
Yine kanamaya başlamak istemezsin.
Results: 42, Time: 0.0581

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish