Examples of using Systematic in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
And that is the systematic torture of a helpless and innocent child.
Masum ve korumasız I seem to remember that the systematic approach to the Crucifixion is of a violent and not to say sadistic nature.
Due to lack of consistent and systematic outcome indicators
Tutarlı ve sistemli sonuç göstergeleri ve verilerin olmaması nedeniyle,Damjanovic, meanwhile, was found to have participated in a widespread and systematic attack by the Republika Srpska Army on the Bosniak population in Vogosca municipality.
Bu arada Damyanoviçin, Sırp Cumhuriyeti ordusunun Vogosca belediyesinde yaşayan Boşnak nüfusa yönelik yaygın ve sistemli saldırılarına katıldığı ortaya çıkarıldı.You can see now, that's a good example: even behaving in an orderly, systematic way can sometimes lead to complete chaos.
Görüyorsunuz ki, bu çok güzel bir örnek: düzenli, sistemli bir şekilde hareket etsek bile bazen kaos oluşabiliyor.Djuric explained that RAAS aims to provide systematic and well-grounded interdisciplinary research to defend the Roma against various pseudo-scientific studies and racism.
Curiç, RBSAnın, Romanları çeşitli sahte bilimsel araştırmalar ve ırkçılığa karşı savunmak için sistemli ve sağlam temelli, disiplinler arası bir araştırma sağlamayı hedeflediğini belirtti.The behavior of the United States was also exposed, as the cables revealed criminal cover-ups and a systematic policy of using diplomats to spy on foreign governments.
Raporların Tarihçesi Tehditler ve Gerilimler Telgrafların suçların örtbas edildiğini ve diplomatların sistematik olarak casus We need a systematic search of abandoned properties and an organized pursuit for this Goldsmobile.
Terkedilmiş mülklerin sistematik şekilde aranmasına ve bu Altınmobile için organize bir takibe ihtiyacımız var.Systematic use of NaNs was introduced by the IEEE 754 floating-point standard in 1985,
Sistemli bir şekilde kullanımı 1985e dek uzanan kavram, sonsuzluk gibi başka sonu olmayan nicelikleriNow in this presentation, I'm going to just show you the systematic or you could say the mechanical way of doing this.
Şimdi bu sunumda, problem çözümünün sistematiğini ya da bunu yapmanın mekanik yöntemini göstereceğim.And an organized pursuit for this Goldsmobile. We need a systematic search of abandoned properties.
Terkedilmiş mülklerin sistematik şekilde… aranmasına ve bu Altınmobile için organize bir takibe ihtiyacımız var.But not systematic like this.- Yeah, they did it to a few Jews, too.
Ama böyle sistemli değildi. -Aynısı mı? -Birkaç Yahudiye de yaptılar.The process may consist of the systematic collection of data
Bu süreç sistemli bir şekilde veri toplama ve öğrencilere,He was so taken with the idea of a canal-building civilisation on Mars that he began a systematic study of the planet, charting the features of these supposed waterways.
Marsta kanallar kazan One way we tried to put a stop to the theft is through complete and systematic examination of the most important archeological sites.
Hırsızlığa dur demek için denediğimiz yöntemlerden birisi de en önemli arkeoloji sahalarının eksiksiz ve sistematik bir şekilde incelenmesi yoluyla gerçekleşmektedir.A senior police spokesman announced'that a systematic search of farms and outbuildings'will be instigated immediately.
Kıdemli 1932 A Systematic review of the genus Phylloscopus, 1938 1928.
1932 A Systematic review of the genus Phylloscopus, 1938 1928.marked are not purely derived from experimental data, but at least partly from systematic trends.
bütünüyle deneysel verilerden elde edilememiş olsa da en azından kısmi olarak sistematik eğilimlerden türetilmişlerdir.Although the plan was heralded as the first programme that crosses sectors, the government admits that state institutions still lack mechanisms for systematic monitoring of its implementation.
Plan, sektörleri geçen ilk program olarak görülmesine rağmen, hükümet devlet kurumlarının uygulamayı sistemli şekilde izlemek için kullanacağı mekanizmalardan hala yoksun olduğunu itiraf ediyor.Blood clots form throughout the blood vessels thereby causing a systematic bleed.
