TAKER in Turkish translation

['teikər]
['teikər]
alıcı
buyer
receiver
recipient
sensor
taker
receptor
transponder
receptive
the purchaser
alan
al
well
a'la
aia
's fine
get
of us
takes
memuru
officer
constable
deputy
official
clerk
civil servant
trooper
policeman
PC
tutanlardan
taker
holding

Examples of using Taker in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Cancer. Dirty. Taker. Ugly. Depressive.
Depresif. Çirkin. Alıcı. Kirli. Kanser.
Cancer. Dirty. Taker. Ugly. Depressive.
Kanser. Alıcı. Depresif. Kirli. Çirkin.
Ugly. Cancer. Taker. Dirty. Depressive.
Depresif. Çirkin. Alıcı. Kirli. Kanser.
A taker of souls.
Bir ruh alıcı.
Evil entity. A taker of souls.
Hepsinde bahsedilen şey… kötü bir varlık. Ruh alıcı.
A taker of souls. Evil entity.
Hepsinde bahsedilen şey… kötü bir varlık. Ruh alıcı.
You're free to go. The taker.
Gitmekte özgürsün.- Alıcı.
I want to know who killed the census taker.
Nüfus memurunu kimin öldürdüğünü bilmek istiyorum.
A character called the ticket taker.
Bilet alıcısı adı verilen bir karakter.
Hostage taker calling.
Rehin alan kişi arıyor.
Are you the hostage taker?
Rehin alan kişi siz misiniz?
No, no I'm just a risk taker and you seem worth the risk.
Hayır, hayır sadece risk manyağıyım ve sen bu riske değer görünüyorsun.
Matter of hours before he finds a taker.
Bir alıcı bulması sadece bir kaç saat alır.
Not being a taker.
Hep alıcı olmak değil.
He got another taker in Arizona, but I was first.
Arizonadan bir alıcı daha var ama ben ilktim.
So we're talking about a high risk taker with a thrill-seeking disposition.
Yani yüksek risk alan birisinden bahsediyoruz, heyecan arama eğiliminde.
No! You're supposed to be the risk taker.
Risk alan kişi… sen olmalıydın.- Hayır!
Good evening, I'm Tom Taker.
Ben Tom Taker. Bu akşamki birinci haberimiz.
That's good work, Abby. Hostage taker calling.
Rehin alan kişi arıyor. Aferin Abby.
With a thrill-seeking disposition. So we're talking about a high risk taker.
Yani yüksek risk alan birisinden bahsediyoruz, heyecan arama eğiliminde.
Results: 96, Time: 0.063

Top dictionary queries

English - Turkish