THE FIRST-CLASS in Turkish translation

• birinci sınıf
• birinci mevki

Examples of using The first-class in English and their translations into Turkish

We were supposed to have the first-class sleeper.
Birinci sınıf yataklıda olmalıydık. -Burası birinci sınıf yataklı.

Fifty-six dollars a case for the first-class stuff.
Birinci sınıf mal için bir kutusu 56 dolardan.

We traded the first-class ticket for two coach.
Birinci sınıf bileti iki ekonomi sınıfıyla değiştirdik.

I'm not allowed in the first-class cabin.
Benim birinci sınıf uçmam yasak.

But as far as the first-class flights, no.
Ama birinci sınıf uçuşlara gelirsek, hayır.

Doc set up a hospital in the first-class section.
Doktor, birinci sınıf bölümünü ufak bir hastaneye çevirdi.

Passenger left them in the first-class lavatory.
Bir yolcu first class lavabosunda unutmuş.

In the first-class lounge the champagne is now 42 degrees.
Birinci sınıf bekleme salonunda şampanya şu an 8 derece.

I have been told to give you the first-class treatment.
Sana birinci sınıf bir tedavi sunmam söylendi.

By some fluke the first-class cabin sheared off on impact.
Şans eseri birinci sınıf kabini patlamanın etkisiyle kopmuş.

They have cleared out the first-class cabin just for us.
Bizim için birinci sınıfı boşalttılar.

But why can't I get the first-class meal?
Birinci sınıf yemek alamıyorum? Ama neden şirketim parasını ödediği halde?

There must be. Our bags are in the first-class carriage.
Olmalı. Bavullarımız birinci sınıf yük vagonunda.

We were wondering why he wasn't in the first-class lounge.
Neden birinci sınıfların bulunduğu bekleme salonunda değil diye merak etmiştik.

Into the first-class gangway door. Okay, drop down and go.
Birinci sınıf giriş kapısından içeri devam et. dikkat et. Okey, aşağı kadar in ve.

Okay, drop down, and go into the first-class gangway door.
Tamam, aşağıya in ve birinci mevkii borda iskelesi boşluğundan içeri gir.

I sneaked up to the first-class salon, and there she was.
Birinci sınıf yolcu salonuna girdim, onu gördüm.

The piIot's up top… the first-class cabin's in the nose.
Birinci sınıf kabini ise burundadır.

Not all of us live in the first-class camp, Dr. Chase.
Hepimiz beş yıldızlı kamplarda yaşamadık Dr. Chase.

It wasn't exactly the first-class lounge in there for me either.
Benim için de birinci sınıf bir konaklama değildi.