TIME TO START in Turkish translation

[taim tə stɑːt]
[taim tə stɑːt]
kurması için zamanı
başlamanın vakti
çalışma vakti

Examples of using Time to start in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Time to start living the good life.
İyi bir hayata başlamanın vakti geldi.
Time to start practicing.
Antrenmana başlama zamanı.
Time to start pacing myself.
Artık hızımı ayarlamaya başlama vakti.
Well, I guess it's time to start.
Tamam, sanırım artık başlamanın zamanı.
Time to start again.
Vakit, yeniden başlamanın vakti.
Time to start the operation.
Operasyona başlama zamanı.
It's time to start thinking about the plight of the Jews.
Artık Musevilerin yüzleştiği muhataraları düşünmeye başlama vakti.
Time to start all over again.
Her şeye yeniden başlamanın zamanı geldi.
Eight minutes, Skipper, Time to start prepping the run.
Sekiz dakika, Kaptan. Hazırlanmaya başlama zamanı.
Time to start my new job.
Yeni işime başlama vakti.
Now is not the time to start patronising me.
Şimdi bana patronluk taslamaya başlamanın zamanı değil.
Now's the time to start panicking.
İşte şimdi paniklemeye başlama zamanı.
Surely it is not time to start speaking that way.
Muhakkak bu şekilde konuşmaya başlamanın zamanı değil.
Now isn't the time to start doing that.
Şimdi bunu yapmaya başlama zamanı değil.
Time to start all over again. The shelter.
Sığınak. Her şeye yeniden başlamanın zamanı geldi.
It's 10 a.m. Time to start the day.
Saat 10 Günün başlama zamanı.
The shelter. Time to start all over again.
Sığınak. Her şeye yeniden başlamanın zamanı geldi.
Tell Tom it's time to start getting ready to leave.
Toma gitmek için hazırlanmaya başlama zamanı olduğunu söyle.
It's time to start organizing.
Organize olmaya başlamanın zamanı.
Time to start my new job.
Yeni işime başlama zamanı.
Results: 97, Time: 0.0427

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish