Examples of using To be simple in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
It suppose to be simple.
Basit olması gerekiyordu.You said yourself-- hard to be simple in times of complication.
Sizin de dediğiniz gibi karışık zamanlarda basit olmak zordur.Dinner parties used to be simple.
It was meant to be simple.
Öyle işte. Basit olması gerekiyordu.I want all of this to be simple, but it's not.
Senden nefret etmek istiyorum ve… bunların bu kadar basit olmasını istiyorum, fakat Cos the solution has got to be simple, applied science.
Çünkü çözüm, uygulamalı bilim sayesinde basit olmalı.Nothing turns out to be simple.
Hiçbir şey basit değil.The design was intended to be simple and cheap to produce.
Going to Versailles was supposed to be simple.
Versaya gitmek kolay olmalıydı.Although on the surface the flagellum appeared to be simple, when Behe looked inside he saw a mechanism made of 50 different interacting parts.
Dışından bakıIdığında flagellum basit görünür. Behe içine baktığında 50 farklı parçadan oluşan bir mekanizma gördü.I know you would like things to be simple… but unfortunately, things are more complicated.
Her şeyin basit olmasını istediğini biliyorum. Ne yazık ki işler çok daha karışık.I want not to love Mark. I wanna hate you. I want all of this to be simple, but it's not.
Markı sevmemek, senden nefret etmek istiyorum ve bunların bu kadar basit olmasını istiyorum, fakat the legal system was never going to be simple.
yasal sistemin içine getirmek asla kolay olmayacaktı.It's got to be simpler than that.
Bundan daha basit bir şey olmalı.You used to be simpler, more carefree,
Daha basit, daha kaygisiz,already there was wanting to be simpler, wanting, when they called you,
hep daha sade olma isteği vardı,It had to be simple.
Basit olması gerekiyordu.This ought to be simple.
Bu basit olmalı.That ought to be simple.
Bu kadar basit olmalı.They used to be simple.
Kolay olmalı.
