Examples of using We have to fix in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yes, we have to fix a loose relay in the shaft.
Evet, düzeltmemiz gereken bir röle var.Monica, we have to fix this.
Monica şu şeyi düzeltmeliyiz.Fitz. Fitz. We have to fix the communications.
Fitz, Fitz iletişimi onarmamız gerek.No, we have to fix him here.
Hayır, onu burada tedavi etmek zorundayız.Some copper's been stolen in Talavera, and we have to fix the line urgently.
Talaveradan bir miktar bakır çalınmış, derhâl hattı onarmamız gerekiyor.Dad… We have to fix the leak in the barn.
Baba, ambardaki sızıntıyı tamir etmemiz gerek.That nuclear deal is a disgrace, another thing we have to fix.
Bu nükleer anlaşma utanç verici, düzeltmemiz gerken bir şey daha.You and I, we have to fix this, and then everything can go back to normal.
Sen ve ben, bunu düzeltmek zorundayız. Ve sonra her şey normale dönebilir.Yes, but we have to fix this by morning, or there goes our perfect Christmas.
Evet, fakat bunu sabaha kadar onarmak zorundayız, ya da mükemmel Noelimiz suya düşer.We had to fix over one thousand ingots.
Binden fazla külçeyi düzeltmek zorunda kaldık.So we had to fix this car?
Yani bu arabayı tamir etmemiz mi gerekti?He said we had to fix those 15 centimeters.
Gerektiğini söyledi. Bizim o 15 santimetreyi düzletmemiz.We had to fix the wedding date accordingly.
Buna bağlı olarak düğün tarihini ayarlamak zorunda kaldık.We have to fix this.
Bu işi düzeltmeliyiz.We have to fix this!
Bu durumu düzeltmeliyiz!We have to fix it again.
Tekrar tamir etmemiz gerekiyor.We have to fix this ourselves.
Then we have to fix the technology.
O halde teknolojiyi düzeltmek zorundayız.Why should we have to fix it?
Neden biz düzeltmek zorundayız?Katja, we have to fix some things.
Katja, biz bazi seyleri düzeltmeliyiz.
