Examples of using With the ability in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Those with talent and those with the ability to expand on that talent which requires maturity which requires a sense of responsibility which requires the ability to come both prepared and on time.
Why disappear a little girl from the 1940s, hold her for 60 years, and then send her back with the ability to predict the future?
Neden 1940larda bir kızı kaçırıp 60 sene tuttuktan sonra geleceği görebilme yeteneğiyle göndersinler?Endowed with the ability to feel love, anger, wonder… joy. A perfect machine, controlled with a mind?
Zihinle kontrol edilebilen… sevgi, öfke, merak ve neşe yetenekleri bahşedilmiş… kusursuz bir makine?A highly advanced, cybernetic android… equipped with the ability to absorb the power of super humans.
Süper kahramanların gücünü emme yeteneği ile donatılmış son teknoloji ürünü siber bir android.Who awake from comas It's mostly fringe science, with the ability are people out there but he posits that there to manipulate the physical world.
Çoğunlukla sınır bilim ama komadan uyanan insanların… zihinleriyle fiziksel dünyayı… değiştirebilme yetenekleri olabileceğini savunuyor.Orogenes: People with the ability to control energy, particularly that of the ground(directly) and temperature indirectly.
Orojenler: Enerjiyi, özellikle de dünyanın( doğrudan) ve sıcaklığı( dolaylı olarak) kontrol etme yeteneği olan insanlar.To manipulate the physical world using their minds. are people out there who awake from comas with the ability It's mostly fringe science, but he posits that there.
Çoğunlukla sınır bilim ama komadan uyanan insanların… zihinleriyle fiziksel dünyayı… değiştirebilme yetenekleri olabileceğini savunuyor.Twelve years ago he landed in Belle Reve… with the ability to control all things glass.
On iki sene önce, cam olan her şeyi kontrol etme yeteneği yüzünden Belle Revee getirilmiş.komadan uyanan insanların… zihinleriyle fiziksel dünyayı… değiştirebilme yetenekleri olabileceğini savunuyor.But he posits that there who awake from comas are people out there with the ability It's mostly fringe science, to manipulate the physical world.
Çoğunlukla sınır bilim ama komadan uyanan insanların… zihinleriyle fiziksel dünyayı… değiştirebilme yetenekleri olabileceğini savunuyor.I have also been blessed with the ability to change lanes,
Doctors told me there have been cases, people with severe brain traumas waking up with the ability to do things they would never done before.
Doktorlar bu durumun görüldüğünü ağır beyin travması geçiren kişilerde uyandıklarında daha önce olmayan yetenekler açığa çıkabildiğini söyledi.Well, anyway, every year at the highest tide, the legend says that the sea goddess Ursula grants our kind with the ability to walk on dry land until the next high tide.
Her neyse. Efsaneye göre deniz tanrıçası Ursula her yıl en yüksek gelgitten bir sonraki gelgite kadarki sürede türümüze toprakta yürüyebilme yetisi bağışlar.A virtual globe provides the user with the ability to freely move around in the virtual environment by changing the viewing angle and position.
Sanal dünya kullanıcıya serbestçe görüş açısı ve pozisyon değiştirerek sanal ortamda hareket etme yeteneğini sunar.pairs the efficiency and power of a robot in the familiar manner of a dog. with the ability to communicate and intuitively bond.
her köpeğin sahip olduğu… iletişim ve duygusal bağ kurma yeteneklerini… bir robotun verimliliği ve gücüyle birleştirmektir.power of a robot with the ability to communicate and intuitively bond.
duygusal bağ kurma yeteneklerini… bir robotun verimliliği ve gücüyle birleştirmektir.Human young are born with the ability to count valentines, and Danny realizes he's been snubbed.
Genç insanlar kendilerine gelen kartları sayabilecek yetenekle birlikte doğarlar. Böylece Danny adam yerine konmadığının farkına varıyor.Parmaklarıyla çimdikleme yeteneği ile birleşen çok gelişmiş beyin dünyalarında sayısız gelişme kaydetmek için insanlara olanak sağlar.There are certain Vulcans, a small minority… who are born with the ability to perform a very intimate form of telepathy.
Vulkanda çok özel bir telepati… yeteneği ile doğan kişilerin oluşturduğu çok küçük bir azınlık vardır.Diğer versiyonu ise, suikast için kabiliyeti ve sebebi olan bir denizci keskin nişancısı Başkana ateş etti
