Examples of using Çektikleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Laboratuar inceliyor. Parkın etrafındaki trafik kameralarının salı akşamı çektikleri görüntüleri inceliyoruz.
Ama çizgiyi çektikleri yeri asla öğrenemezler. Ve bu dışımdaki pisliği korkutur.
Oyuncular, büyü yapmak, takipçileri kendine katmak, yaraları iyileştirmek veya özel yetenekler veren ögeleri kullanmak için bir desteden çektikleri kartları kullanır.
Cep telefonuyla fotoğraf çektikleri için kaç kişiyi işten kovmak zorunda kaldığımı biliyor musunuz?
Bakın. Bu adamların hayatlarında çektikleri sıkıntılar için özür dileyecek değilim.
Onlar gibi davranacağımıza inanamıyorum. çektikleri mülkte Winthorpe karakterleri gibi kalıp Babanın ve benim en sevdiğim şovu.
Hala hatırlayabiliyorum. çektikleri o muazzam silindirleri… Taşları ezip dümdüz etmek için.
Ayrıca, Artie ve Joe Hartın geçen gün Lima Beande çektikleri videoya bir bak.
burası gerçekten… Türkleri sorguya çektikleri yere benziyor.
Çünkü onların Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir yorgunluk
Çünkü onların Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir yorgunluk ve hiçbir açlık, ayrıca kâfirleri öfkelendirecek
Çek gönderdi ki tam miktarı ödeyerek baştan başlayayım her şeye.
Şu insanları çek, burası suç mahalli parti vermiyoruz.
Hayır pimi ben çektim. El bombasını ben fırlattım.
Filmini çek. Senin işin bu, değil mi?
Çekmeye başladıktan sonra aynı şekilde hissedecek misin, bakalım.
Ike babamızı bir kenara çekmiş,'' Jimmy'' demiş.
Beni bırak ve çek git.- Hayır!
Sadece şu silahı suratımdan çek, olur mu?
Çek şu ceketini yoksa gırtlağına tıkarım!