Examples of using Çok genç yaşta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benim geldiğim yerde bunu çok genç yaşta öğreniyorsunuz.
Mozart ve Schubert, çok genç yaşta öldüler. Müziği düşün.
Bundan da Fadlallahın dini eğitimine çok genç yaşta başladığı anlaşılır.
Mozart ve Schubert, çok genç yaşta öldüler. Müziği düşün.
Gerçek dünyanın nasıl olduğunu çok genç yaşta anlarsın.
Çok genç yaşta evlendiğim için bırakmak zorunda kaldım.
Neden çok genç yaşta evlendiğimi söylemiş miydim? Georgie, sana hiç.
Mozart ve Schubert, çok genç yaşta öldüler.
Çok genç yaşta öldü, değil mi?
Çok genç yaşta başladı, söylesene canavar, öyle değil mi?
Kız kardeşini çok genç yaşta kaybetmişsin.
Çok genç yaşta tüm New York baş piskoposluğunu devralıyor.
Çok genç yaşta evlendik.
Tom çok genç yaşta öldü.
Ama çok genç yaşta ölmüş.
Çok genç yaşta öldü.
Çok genç yaşta başladı ve devam etti.
Çok genç yaşta başladı.
Çok genç yaşta evlendim.
Çok genç yaşta öldü.