Examples of using Öfkesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gecenin Öfkesi. Bu Toothless!
Sadece babasının öfkesi.
Victorun öfkesi çalışmalarımızı sık sık bölüyor.
Glaberın öfkesi ve Spartacusun intikamı arasında yakalananlar için bir şey fark etmeyecek.
Pinky Madamın öfkesi nereden geliyordu? Nasıl?
Olmayan erkek arkadaşı bir hemşireyi beceren bir kızın öfkesi cehennemde bile yoktur.
Diyorum sana, Giulianonun öfkesi.
Enerjisi, çoşkusu, öfkesi. Onu çok seviyorum. Korkunç.
Ve Tanrının öfkesi Howard Bealein kovulmasını istiyor!
Bu Sadakonun öfkesi.
Yok. Gücü babasından, öfkesi annesinden.
Thranduil, ejderhanın öfkesi karşısında halkını tehlikeye atmak istemedi.
çoşkusu, öfkesi.
Yok. Gücü babasından, öfkesi annesinden.
Ben gecenin öfkesi katiliyim.
Gücü babasından, öfkesi annesinden.
Kralın öfkesi ölüm habercisidir, Ama bilge kişi onu yatıştırır.
Lylaı arayıp A. Queen öfkesi.
Demek Khanın Öfkesi?
Hiç şüphen olmasın, Nelsonun ona karşı bir öfkesi vardı Frankieden nefret ediyordu.