ŞEKIL in English translation

shape
şekil
biçim
şekli
forma
şekillendiren
durumda
form
şekil
biçim
tür
oluşturun
şekli
way
böyle
mümkün
öyle
yolu
taraftan
şekilde
bir yol
imkanı
yöne
şekli
pattern
örüntü
şablon
kalıp
örnek
şekil
bir patern
modeli
deseni
düzeni
düzenini
how
nasıl
ne kadar
böyle
kaç
şekilde
nerden
the manner
şekilde
tavırlar
adabının
tarzından
davranışlar
biçimi
mold
küf
kalıp
mantar
şekil
küfe
kalıpla
şekillendireceksin
can
olabilir
edebilir
olabiliyor
edebilecek
daha
bir
yapabilir
olamaz
bile
nasıl
fashioned
moda
tarz
bir şekilde
bir biçimde
giyiminden
shapes
şekil
biçim
şekli
forma
şekillendiren
durumda
forms
şekil
biçim
tür
oluşturun
şekli
shaped
şekil
biçim
şekli
forma
şekillendiren
durumda
ways
böyle
mümkün
öyle
yolu
taraftan
şekilde
bir yol
imkanı
yöne
şekli

Examples of using Şekil in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Pyewacket birçok şekil alabilir o yüzden yalan gözlerine güvenme.
Pyewacket can take many forms… so don't trust your lying eyes.
Ani renk, şekil ve doku değişiklikleriyle iletişim kurarlar.
They communicate with instantaneous changes of color, pattern and texture.
Sadece farklı şekil ve boyutlarda olmalarıdır.
It's just that they come in all different shapes and sizes.
Bir ailenin kendini bulabileceği 1 milyar 400 milyon farklı şekil var.
There are 1.4 billion different ways that a family can find itself.
Saçımın yapılmasını istediğim şekil bu.
That's how I would Iike to have my hair done.
O, yaratıp şekil vermiştir.
Who created and shaped.
Kesinlikle o. İnsanlık şekil peşinde koşan hayvanlardır.
Human beings are pattern seeking animals.
Eminim partiyi geçirmek istediği şekil buydu, fakat.
I'm sure that's how he wanted to spend the party.
Yaprakların renk değiştirmesi gibi… veya ayın şekil değiştirmesi gibi.
Like how the leaves change colour, or the moon changes shapes.
Aslında bunun olabileceği iki farklı şekil var.
So there's actually two different ways that this can happen.
O, yaratıp şekil vermiştir.
Who has created and shaped.
Hayatta kaldılar ve şekil tanıma genlerini tüm faydalarıyla beraber sonraki nesillere aktardılar.
They survived and passed on those genes for pattern recognition with its obvious advantages.
Şey… Sevginin birçok şekil alabileceğini. anlıyor.
Well, she understands that love takes many forms.
Bizim için de kafamda canlandırdığım şekil bu değildi.
This isn't how I pictured it going for us either.
Dünya üzerindeki yaşam muazzam bir gelir şekil ve boyutlarda çeşitlilik.
Life on Earth comes in a tremendous diversity of shapes and sizes.
Tüm gerçeklere uyan bir şekil bulmaya çalıştım.
I tried to find a pattern that fit all the facts.
Fakat birçok şekil alabilirim.
But I can take many forms.
Bu benim hatırlanmak istediğim şekil değil.
That's not how I want to be remembered.
Belki de bu borsadaki şekil gibidir?
Maybe it's like the pattern in the stock market?
Ebedi Canavar birçok şekil alır.
Beast Forever takes many forms.
Results: 940, Time: 0.0448

Top dictionary queries

Turkish - English