Examples of using Ahmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ahmak samur, benim yardım denen şeye ihtiyacım olmaz.
Bu ahmak çocukla konuşmama izin verin, Majesteleri!
Ahmak köpeğin dışarı kaçtı. Hey!
Fred o ahmak çocuğu ibretlik yapmamız gerektiğini düşünürse, yapacaktır.
Ahmak. Mükemmel!- Hadi bir daha yapalım!
Şimdi düz duvara tırmanacak, seni ahmak.
Josh!- Teşekkürler.- Zaten kendimi ahmak gibi hissediyorum.
O ahmak beni, bir pezevengi onun için bırakmak istedi.
Ahmak Connora ödevi yapması için para verdim.
Seni ahmak, etrafta kumdan başka hiçbir şey yok.
Ahmak genç adamın gururu, Pandoranın kutusunu açtı.
Ahmak yabancı için uzak bir mesafe ama sen yaparsın.
Bu ahmak, aşağılık varlıklara hükmedecek…
Evet, hepsi bu ahmak gibi SWAT yeleği giyiyordur.
Suçun cezasını ödeyecek tek kişi… onu işleyen şu ahmak olacak.
Josh!- Teşekkürler.- Zaten kendimi ahmak gibi hissediyorum.
Her kızın ahmak olduğunu sanıyorsun.
Yardımımıza ihtiyacı var seni ahmak. Sen de gelmiş onu öldürmek istiyorsun.
Hayır, ahmak, New Yorkta saat 9.
Şuradaki ahmak Arthur.