Examples of using Alsa bile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tabii. Aradığınız adam hatıra olarak bir eşya alsa bile sizi temin ederim, geri dönüyordur.
Kemikleriniz kırılsa, kaslarınız yırtılsa, sinirleriniz hasar alsa bile… dövüşe devam etmelisiniz.
Kayak maskelerini aldım bile ama.
Geri alsak bile, onun yüzüne nasıl bakarım?
Biletimi aldım bile.
Ben aldım bile. Hem koyacak bir yerim de yok.
Bu ödülü alsam bile, bunu kullanabileceğim bir yer olmayacak.
Ben aldım bile.
Biletleri aldım bile.
Adalet Bakanlığından izni aldım bile. Pentagon ve büyükelçiliklerden.
Gençleri alsak bile, artık yok.
Aldım bile ama bu, yazılanları anladığım anlamına gelmiyor.
Bu gelenekte yer almak bile ciddi derecede cesaret istiyor.
Kolyeyi geri alsam bile… hiçbir şey değişmeyecek.
DNA örneği alsak bile bu Wellingtonın beni öldürmesini engellemeyecek.
Malzemeleri aldım bile.
Bebeği alsak bile buradan çıkmamıza imkan yok.
Parayı aldım bile.