Examples of using Anlaşması in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hâlâ pazarlama anlaşması almaya çalışıyorum.
Endişelenme, tatlım. Bu tamamen bir iş anlaşması.
Boşanma anlaşması.
Ghostwood anlaşması.
Tamamen ahlaksız bir polis, uyuşturucu anlaşması yapan, diz boyu kokuşmuşlardan.
Abigail, Washingtona casusluk yapmak için gönüllü olmadı benimle anlaşması vardı.
Maxie, Maxie, bir evlilik anlaşması.
Amerikan hükümeti anlaşması?
Evet, Paramount ile üç film anlaşması yaptılar-Eminim yaşayacaklar.
Kurban, parayı alabilmek için gizlilik anlaşması imzalamak zorunda.
Hawthorneın hükümetle anlaşması var.
Görünüşe göre Keihin United buralarda arazi anlaşması yapıyor.
Atlarını buraya koymak için bir çiftçiyle anlaşması varmış.
Japonyayı daha adil bir barış anlaşması… için savaştan koruyoruz.
Adamın kargalarla 10 kadar anlaşması.
Evet, Paramount ile üç film anlaşması yaptılar-Eminim yaşayacaklar.
Herkesin yararına olan bir iş anlaşması.
Amerikan hükümetinin her türlü pislikle anlaşması var.
Şu Fallon anlaşması.
Amerikan hükümetinin her türlü pislikle anlaşması var.