Examples of using Atmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Azimli kalbi daha hızlı atmaya başladı.
Bizi dışarı atmaya çalışanlar onlar.
Seni geçmişindeki iki eşyayı atmaya zorladım. Şöyle yapalım.
Hurdaya atmaya başladım… O zamandan beri bizimle birlikte.
Arfour, yedek parça kutularını atmaya hazırlan.
Sanırım göz atmaya gitmeliyiz.
Oraya seri katiller ceset atmaya gider.
Banyoda olduğumu hatırlıyorum… Kalbim çok hızlı atmaya başladı.
Yelkenleri indirin ve demir atmaya hazırlanın.
O zaman niye beni Sonia yatağı ve sandalyesini atmaya zorladın?
Seni son kez çöpleri atmaya gönderişim, Grumio.
Bizi buradan atmaya uğraşıyorlar.
Warp çekirdeğini atmaya hazırlan.
Ve bu iki arabalık garaj en azından bir araba alıncaya dek atmaya devam et.
Katil onu ve arabasını nehre atmaya çalışmış.
Banyoda olduğumu hatırlıyorum… Kalbim çok hızlı atmaya başladı.
Yelkenleri indirin ve demir atmaya hazırlanın.
Bay Van Statten personelini başından atmaya meyillidir. Bunu yapınca da, onların hafızlarını siler.
Bir göz atmaya gel.
Göle bir şeyler atmaya çalış.