AYNI ODADA in English translation

• in the same room
• share a room
• sharing a bedroom
• sharing a room
• shared a room
• in the same bedroom

Examples of using Aynı odada in Turkish and their translations into English

Aynı odada ortaya çıkacaksınız.
It's the same room.

Bebe ile aynı odada kalıyordu, değil mi?
He has the same room as Bebe, didn't he?

Bir kızla aynı odada kalmamı mı istiyorsun?
You want me to share a room with a girl?

Senin gibi bir kızla Irenein aynı odada kalması çok saçma değil mi?
Does it make sense that you're sharing a room with Irene?

Aynı odada kalıyorsunuz.
You both share the same room.

Drewla aynı odada kalmak ister misin?
Do you want to share a room with Drew?

Eğer babamla aynı odada 35 yıl yaşasaydın sende isterdin.
You would too if you lived in the same room as Dad for 35 years.

Aynı odada, gece geç saatte yatağın kenarında oturduğunu.
In this same room late at night sitting by the bed.

Yani aynı odada zar zor.
I mean, I'm barely in the same room since.

Aynı odada kalacağız.
In that same room.

Aynı odada kalıyor.
The same room.

Bu ayaklı hedef tahtasıyla aynı odada bile…-… bulunmamam gerekir.
I shouldn't even be in the same room as this moving target.

Aynı odada kalacağız.
We're sharing a room.

Kimse seninle aynı odada kalmak istemedi.
Nobody wanted to share a room with you.

Aynı odada kalacağımızı sanıyordum.
I thought we would share the room.

Aynı odada kalıyorlar.
They're sharing a room.

Öyleyse neden annenle aynı odada kalmıyor?
Well, then why doesn't he sleep in the same room as your mom?

Finallerde de aynı odada olacağımızı sanmıştım.
I thought we will get the same room for the finals.

Judyyle yurtta aynı odada kalacağız.
Judy and I are going to be in the same homeroom.

Onunla aynı odada kalmam.
I will not share a room with him.