Examples of using Aynı yöne in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aynı yöne.
Böylelikle aynı yöne gitmiş oluruz.
Aynı yöne gidiyorum, götüreyim mi?
Aynı yöne gidiyorduk.
Trafikle aynı yöne sokuyorum.
Ve hepimiz aynı yöne bakalım.
Benimle aynı yöne bakıyor olmalısın.
Burada aynı yöne giden bir sürü iz var.
Haydi şu araba ile aynı yöne gidelim.
Bu vektörümüz de nerdeyse aynı yöne bakıyor.
Senin solunla benimki aynı Çünkü aynı yöne bakıyoruz.
Vücudunuzu doğru hizalayın aynı yöne.
Otururuz… ve aynı yöne döneriz.
Güzel. Aynı yöne.
Camilo kendi birliğine önderlik ederek aynı yöne gitmeye devam edecek.
Anlaşılan şu güzel genç bayan da aynı yöne gidiyor.
Wu ayrıca kobalt-60 örneğinin atomik çekirdeğindeki bütün spinleri aynı yöne toplamak için örneğe düzgün bir manyetik alan uygulamak zorundaydı.
Anladım, broşürde tüm aletler aynı yöne bakıyor ama Buzzın çektiği görüntüde ızgara presi ters çevrilmiş.
Kendimi çok uzun süredir aynı yöne gidiyor gibi hissediyorum belki de benim için yapılacak en iyi şey gemiden inmektir.
Aynı yöne gittiğimize göre birkaç adım geriden gelir misin? Beraber yürüyormuşuz gibi oluyor?