Examples of using Bir çamaşırhane in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ritz kadar büyük bir çamaşırhane.
Burası. Bu soğuk hava akımı bir çamaşırhane borusundan geliyor olabilir.
Bitişikteki tek şey bir çamaşırhane.
Ve mutfak ya da belki bir çamaşırhane için odan olur.
Jerseyde bir çamaşırhane, dün gece çıplak zayıf bi adamın makinelerinin birinden elbise çaldığını bildirdi.
Bir çamaşırhane, bir güneş enerjisi firması
Üç restoranı, iki gece kulübü ve bir çamaşırhane zinciri vardı, ancak hepsinden de önemlisi Güney Californiadaki ilk erkek berberinin sahibiydi.
Avlunun oradaki bir çamaşırhanede vakit öldürürdüm.
Şu anda bir çamaşırhaneye ihtiyacım var.
Bu boyuttaki bir çamaşırhanede normalde bunun yarısı olur?
Bir çamaşırhanede. Kim peki?
Bu büyüklükteki bir çamaşırhaneye bunun yarısı yeter?
Bu büyüklükteki bir çamaşırhaneye bunun yarısı yeter?
Kim peki?- Bir çamaşırhanede.
Bir çamaşırhanenin bodrum katında.
Hain bir çamaşırhaneden çalışıyor.
Bir çamaşırhanenin önünde dışarıda güneşte oturuyordu.
Yusuf, Picodaki bir çamaşırhanede çalışıyor.
Buradaki sıcağın anlamı Aldarmere Mallda bir çamaşırhanesinde yangın çıkmış.
Bir de çamaşırhaneden Bayan Odom ve Bayan Gambleı çağır.