Examples of using Bir çukurun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
derin ve karanlık bir çukurun dibinde bulur.
Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı.
Sen bir çukurun dibine inerken… Şerif hergün için iki doları cebine indirir.
Ateşten bir çukurun kenarında idiniz;
Siz ateşten bir çukurun kenarında bulunuyordunuz,( Allah) sizi ondan kurtardı.
Siz ateşten bir çukurun kenarında bulunuyordunuz,( Allah)
Muhtemelen bir çukurun içinde, benden zeki olduğuna dair dönem ödevi yazıyordur Yemin olsun,
Daha küçükken bir çukurun içinde saklanıp bir arabanın gelmesini beklemiş.
Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı.
Bir çukurun içindeyim baba.
Zaten bir çukurun içindesin.
Acayip derin bir çukurun dibinde.
Lanet bir çukurun içindeyiz zaten.
Dipsiz bir çukurun üstünde asılı duruyorsun.
Şehrin yarısı bir çukurun dibinde.
Hep bir çukurun dibinde ölecegimi biliyordum.
Olduğum yer çamurlu bir çukurun dibi.
Utançtan saklanır gibi bir çukurun rengi.
Tahminimce sarhoş halde bir çukurun dibinde.
Kendi kazdığı büyük bir çukurun içindeydi.