Examples of using Bir arabanın bagajında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni bir arabanın bagajına tıktığımı düşünürsek oldukça cömert davranıyorsun.
Bir arabanın bagajına tıkıştırdılar.
Bir araba bagajında bulunmuşlar. İkisi de başından vurulmuş.
Elmwoodda bir araba bagajında.
Meksikada bıraktığım bir arabanın bagajındaydı.
Bir arabanın bagajındayım, ve beni bir yere götürüyorlar.
Bazen seni bir arabanın bagajına tıkarlar nefes alamazsın.
Beni bir arabanın bagajına kilitlediler, beni kurtarmaya çalışıyorlardı.
Onu kaçırdın ve bir arabanın bagajına kapattın!
Uyandığımda bir arabanın bagajındaydım. Cebimde de bir intihar mektubu vardı.
Seni bir arabanın bagajına hapsettiğim düşünülürse, çok cömertsin.
Hayır, ama Katty bir arabanın bagajındaydı.
Biri beni şokladı ve bir arabanın bagajına kilitledi.
Şu anda, bir arabanın bagajına konuyor.
Bir arabanın bagajından çıkabilmek için kapısını kemirmek zorunda kaldım.
Tuvalet ihtiyacım olduğunda bir arabanın bagajını açar ve ihtiyacımı giderirdim.
Tanrım! Bir arabanın bagajındayım.
Bir arabanın bagajı soyulmuş, zorla açılma belirtisi yok.
Çalıntı bir arabanın bagajında ceset.
Seni bir arabanın bagajında bulduk.