BIR BÜLBÜL in English translation

• nightingale

Examples of using Bir bülbül in Turkish and their translations into English

Bir bülbülle… ve gümüş bir koç… Bensiz yola çıkmalısın.
With the Nightingale… and the Silver Ram… you must set off without me.

Cassandra bir bülbüldü.
Cassandra was a nightingale.

Kafesi hazırla Lopez. Bir bülbülümüz var.
Lopez, prepare the cage, we have a canary.

Son çan çaldığında her bir Bülbülün tüylerini yolup bu okulun dışına yollayacağım.
When the final bell tolls, I will have plucked every Warbler feather out of this school.

Gerçek bir bülbül.
A real nightingale.

Gerçek bir bülbül.
True nightingale.

Bir bülbül gibisin.
You whistle like a nightingale.

O gerçek bir bülbül.
She's a veritable songbird.

Dünyadan habersiz bir bülbül kuşu.
A nightingale unaware of the world.

O bir bülbül kadar utangaçtır.
He could shame a nightingale.

O, bir bülbül gibi söyler.
She sings like a nightingale.

Orada, bir bülbül ile buluşuyor.
There, a nightingale meets spring.

Bu nergisten beslenen bir bülbül.
This is a yellow warbler drinking out of a daffodil.

Ve bir bülbül Berkeley meydanında şarkı söylüyordu.
And a nightingale sang♪ In Berkeley Square.

Ağaçta şakıyan bir bülbül kadar şen.
As merry as a robin that sings on the tree.

Biraz mı? O tam bir bülbül.
Some? She's a veritable songbird.

Anne, şurada bir bülbül var.
Mom, there's a cuckoo over there.

Biraz mı? O tam bir bülbül.
She's a veritable songbird.- Some?

Chevalier? Eğer bir bülbül senin gibi şarkı söylese.
Chevalier? If a nightingale could sing like you.

Her akşam, bir bülbül bizim için şarkı söyledi.
Each evening, a nightingale sang for us.