BIR BIKINI in English translation

• bikini

Examples of using Bir bikini in Turkish and their translations into English

Sana bir bikini satın aldım ve küçük kızımı… görmek
I bought you a bikini, invited you to come down to Miami with me That be weird

Sana bir bikini satın aldım ve küçük kızımı… görmek için seni Miamiye davet etsem… garip mi gelir, küstahça filan mı olur?
To see my baby daughter… I bought you a bikini, invited you to come down to Miami with me That be weird or forward or something?

Her yarım kilo başına 100 dolar için yaparım bunu ama bir bikini sezonunun daha bensiz geçeceğine eminim.
For 100 bucks a pound, I will do it, but I'm pretty sure another bikini season will pass me by.

dışarıda paparazziler var, bir bikini giyeceğim.
I will put on a bikini.

Benim ülkemde, bir kadın kocasını gömer, bir bikini giyip plaja gider sonra!
In my country, a woman buries her husband, throws on a bikini and goes to the beach!

Başka bir bikiniye ihtiyacım var.
I need another bikini.

Üzerine küçücük, minicik bir bikinisi vardı.
And she's got this, like, itty-bitty, little bikini on.

Üzerine küçücük, minicik bir bikinisi vardi.
And she's got this, like, itty-bitty, little bikini on.

Çok tatlı bir bikiniymiş.
That"s a really cute bikini.

Şu anda bedenimi bir bikiniye sokabileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can shove my body into a bikini right now.

Bayan, bir bikiniye girebilirseniz size ayakkabıları vereceğim.
Ma'am, if you get into a bikini, I will give you some shoes.

Bombalar hakkında çok şey biliyorsun. Bir bikinili için.
For a bikini waxer, you know a lot about bombs.

Ben de yüzebilirdim ama böyle bir bikiniyle ölü yakalanmayı istemezdim.
I would swim too, but I wouldn't be caught dead in a bathing suit like this.

Bir ay sonra bu şeyin arkasında makrame bir bikiniyle oturuyormuş.
A month later, she was riding on the back of this thing wearing nothing but a macrame bikini.

Bir ay sonra… bu şeyin arkasında makrame bir bikiniyle oturuyormuş.
Wearing nothing but a macrame bikini. A month later, she was riding on the back of this thing.

Küçük bir bikiniyle günlerini geçirirdi önüne gelenle yatarak…
While giving her hell if she wore a bikini or even a miniskirt.

Mayomu giymiş havuzun kenarında dikiliyordum. Ortalık bir sürü bikinili güzel kız kaynıyordu!
I were there standing at t'side of t'pool in me trunks with all these pretty lassies around in bikinis!

Bir bikini almalıyım.
I can buy a bikini.

O bir bikini değil.
It's not a bikini.

Bir bikini yarışmasından bahsediyorum.
I'm talking about a bikini contest.