Examples of using Bir iskelet in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bütün bildiğin bir iskelet olabileceği.
Nasıl bir iskelet?
Sen ve babamın sahip olduğu bodrumda bir iskelet.
Parçalanmış bir iskelet.
Hayır, sanırım Hindistanda bir iskelet çiftliği var.
Hayır, sanırım Hindistanda bir iskelet çiftliği var.
Hayır, sanırım Hindistanda bir iskelet çiftliği var.
Kimse değil. Bir iskelet.
Elinizde gereğinden daha küçük bir iskelet olur.
Beni kendime getiren yemekti, kokuydu. Bir iskelet.
Ama ayrıca aynı yerde bir iskelet daha bulduk.
Geçmişin peşinden yürüyen bir iskelet.
Geleceğin ise önünden yürüyen bir iskelet.
Görüntü, türünün tek örneği olduğu söylenen bir iskelet ama aslında karaborsadan alınan kemiklerle tamamlanmış.
Dr. Vacanti, bioçözünebilir kulak şeklinde bir iskelet üzerinde insan kıkırdağı yetiştirebilen bir metod geliştirdi.
Mercanların sudaki mineralleri taştan bir iskelet oluşturması için kalkere dönüştürmesini sağlayan inanılmaz bir ortaklıktır.
Kuyuyu temizlemek için vinçli bir iskelet bir çeşit hamak yapıp onu askıya alabiliriz.
Bu, şişmiş bir balonu bir parça kumaşla kaplayarak yaptığım bir iskelet modeli.