BIR KARIŞIM in English translation

mix
karışımı
miks
karma
bir mix
melezlendiler
fiks
kaynaşmazsın
mixture
karışımı
bulamacı
cocktail
kokteyl
içki
karışımı
combination
kombinasyon
şifre
birleşim
kombine
bileşimi
karışımı
concoction
karışımı
uydurma
a blend
karışımı
combo
kombo
şifreyi
karışımı
kombinasyonu
menü
concoctions
karışımı
uydurma
an amalgam
decoction
bitkisel ilaç
kaynatılarak hazırlanan
bir karışım

Examples of using Bir karışım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Melanezya Adalarında yamyam kabilesinin kullandığı bir karışım.
A mixture used by a tribe of cannibals in the Melanesian Islands.
Onlar kim? Tehlikeli bir karışım.
Dangerous combination. Who's"they"?
Bununla çok lezzetli ve besleyici bir karışım hazırlayacağım.
With that, I will make a delicious and very nutritive decoction.
Kusmayı tetikleyen hızlı ve kirli bir karışım.
E-what-what? Quick and dirty cocktail.
Zalim de. Ölümcül bir karışım.
Pretty deadly combo. Ruthless, too.
Dahiyane ufak bir karışım.
Genius little concoction.
Bir karışım falan yapmak istersen.
Make up some concoctions, whatever.
Bu çok tehlikeli bir karışım.
This is a very dangerous mix.
Melanezya Adalarında yamyam kabilesinin kullandığı bir karışım.
A tribe of cannibals in the Melanesian Islands. It's a mixture used by.
Onlar kim? Tehlikeli bir karışım.
Who's"they"? Dangerous combination.
Aslında daha çok ağrı kesici bir karışım.
It's basically a painkiller cocktail.
Zalim de. Ölümcül bir karışım.
Ruthless, too. Pretty deadly combo.
Lik fişek için enteresan bir karışım.
Strange mix for a 12-gauge.
Az önce söylediğim gibi, bu sabah bir karışım hazırladım.
As I was saying, I prepared some concoctions this morning.
Melanezya Adalarında yamyam kabilesinin kullandığı bir karışım.
A mixture used by cannibals Melanesian islands.
Dövmeler ile centilmenlik harika bir karışım.
Tattoos and chivalry. Delicious combination.
Bu çok hassas bir karışım.
This is a very delicate cocktail.
Su ve elektrik. Kötü bir karışım.
Water and electricity… bad mix.
Senin için özel bir karışım kardeşim.
Just for you, brother," he said. Special mixture.
Hasat Gününe bakarak bunu söylemek zor ama sanırım… ilginç bir karışım olmuş.
But I think this is a very interesting mix.
Results: 141, Time: 0.032

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English