Examples of using Bir korsanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben bir korsanın oğluyum!
Bir korsanın emirlerine uyabilecek misin… o yüzden… uyamayacak mısın?
Bir korsanın emrinde çalışabilir misin? Pekâlâ?
Bir korsanın sana eğitim verdiğini sanıyordum.
Ah, ne harikadır bir korsanın hayatı.
Kara Leke nedir? Kara Leke, bir korsanın idam hükmüdür!
Bu yüzden… bir korsanın komutasında?
Bu yüzden… yelken açabilir misin, açamaz mısın?… bir korsanın komutasında.
Denizlerin ilk kuralı asla bir korsanın suratına oturma.
Bir korsanın yumuşak davrandığı duyulursa, insanlar onu umursamamaya başlarlar
Görünüşe bakılırsa bir korsanın para kazanabilmesinin tek yolu… diğer korsanlara ihanet etmek.
Asla bir korsanın yanında tekrardan savaşmayacaklardır. Ne kadar köle adada hala yaşıyor olursa olsun.
Bir korsanın yumuşak davrandığı duyulursa, insanlar… onu umursamamaya başlarlar
Bir korsanın yumuşak davrandığı duyulursa, insanlar… onu umursamamaya başlarlar ve tüm hayatın çalışmak, çalışmak ve çalışmak olur.
Bir korsanın yumuşak davrandığı duyulursa, insanlar… onu umursamamaya başlarlar
Bir korsanın yumuşak davrandığı duyulursa, insanlar… onu umursamamaya başlarlar ve tüm hayatın çalışmak, çalışmak ve çalışmak olur.
Bir korsanın yumuşak davrandığı duyulursa, insanlar… onu umursamamaya başlarlar ve tüm hayatın çalışmak,
Bir korsanın yumuşak davrandığı duyulursa, insanlar… onu umursamamaya başlarlar ve tüm hayatın çalışmak,
ellerimi bununla kirletmeyeceğim ki bunlar bir hırsızın ve bir korsanın elleri dahi olsa.
ateşli bir korsanın olduğunu unutmazsın.