Examples of using Bir numarayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir üst numarayı çevirmeniz gerekir!
Karısı Tokyodaki bir numarayı tekrar tekrar çaldırmış.
His wife rang one number in Tokyo over and over again.Lexingtonda bir numarayı aradığını gösteriyor. Büyük ihtimal Vasquezdir.
History shows only calls made to one number in Lexington-- likely Vasquez.Sadece bir numarayı aramış ve aranmış.
He's only called or received calls from one number.Lexingtonda bir numarayı… aradığını gösteriyor.
History shows only calls made to one number in Lexington.Bu telefon sadece bir numarayı aramaya programlı.
This phone is programmed to call only one number.Bu telefon sadece bir numarayı aramaya programlandı, o da benimkini.
This phone is programmed to call only one number, mine.Sadece bir numarayı arar.
It only calls one number.Çevirmeniz gerekir. Bir üst numarayı.
You have to dial one number higher.Sen on bir numarayı istiyorsun. O, postanenin önünde durur.
Senin verdiğin bir numarayı aradığını söylemiş.
Bir numarayı aç.
Benim için bir numarayı bulmanı istiyorum.
Şu bir numarayı söyle bana, Alison.
Tell me that's number one, Alison.Böyle bir numarayı DVD yapabilirim,
The kind of trick that I can put on a DVD,Yani bir numarayı takip edeceğine 500 bin numaranın peşine düşüyorsun.
So instead of tracing one number you're chasing 500,000.Yanlışlıkla çevirilen bir numarayı üç kez aramak mı? Bayağı ısrarcıymışsınız.
Bir numarayı arıyorsun.
You look after number one.Benim için bir numarayı bulmanı istiyorum.
I need you to track down a phone number for me.Bir numarayı kullan.
Use one.
