Examples of using Bir odadan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu oradan birkaç gün önce çalınmış senin girme yetkin olan bir odadan.
koridorun aşağısındaki bir odadan çıkmıştın.
Ben sizin gibi bir profesör falan değilim ama kilitli bir odadan nasıl yardım edeceğimi anlamıyorum.
Theo ve arkadaşlarının sırf senden kurtulmak için… bir odadan kaçtıklarını gördüm.
Asansöre yürümüyordun çünkü Norforceun süitinden değil,… koridorun aşağısındaki bir odadan çıkmıştın.
Biliyor musun Owen, ben moda olmadan önce bir çevreciydim ve şu ikisi bir odadan ayrılırken ışıkları kapatsalardı ben de zengin bir adam olurdum.
Korunaklı bir odadan bahsediyoruz.
Bir odadan çıktığınız zaman?
Başka bir odadan çığlıklar duydum.
Kilitli bir odadan çalıntı malzeme.
Karanlık bir odadan peyda oldu.
Zane de bir odadan sorumluydu.
Niragiyi bir odadan çıkarken gördüm.
Başka bir odadan ampul getiririm.
Evin arka tarafındaki bir odadan.
Kubbeli tek bir odadan ibarettir.
Bir odadan çıktığınızda ışıkları kapatmalısınız.
Güvenli bir odadan bahsediyoruz, Terry.
Bir odadan diğerine taşınan eşyalar.
Sadece bir odadan bahsediyoruz Finn!