Examples of using Bir sandalyenin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
ama Undertaker Reignse bir sandalyenin üzerine chokeslam yaptı.
Bu yüzden siz çocuklar gidip askılılarla, çarşaflarla ve biçilmişlerle çıldırabilirsiniz. Ve ben bir sandalyenin döşemesine uyan bir elbise giyeceğim ve gururla giyeceğim.
Seninle başının üstünde çarptılar. Birisi bir sandalyenin var olduğunu kanıtlamak istiyorsa.
Dev bir canavarın Amerikanın tüm düşmanlarını temsil eden bir sandalyenin üstünde oturuşunu gösteren çatlak bir heykel işte.
Komşunun mutfağında bulunmuştu,… bir sandalyenin üzerinde, şekerleme çekmecesini kurcalıyordu.
Kilisede harikulade dış dekorasyon öğelerinin yanı sıra, aralarında Prens Nicolae Mavrocordata ait 18. yüzyıldan kalma bir sandalyenin de bulunduğu ahşap mobilyalar yer alıyor.
Komşunun mutfağında bulunmuştu,…''''… bir sandalyenin üzerinde, şekerleme çekmecesini kurcalıyordu.
şapka çıkartılır ve ateşin önünde bir sandalyenin üzerine koydu
Kim bir sandalyeyi geri çevirir ki?
Bir sandalyede oturuyorum.
Neden bir sandalyeyi kullanmak için 20 sayfalık bir kullanma kılavuzu alasınız ki?
Şurada bir sandalyem vardı.
Bir sandalyem de var.
Tom odanın ortasındaki bir sandalyede hareketsiz oturdu.
Ben bir sandalyem var!
Odasındaki bir sandalyede uyurum.
Hâlâ bir sandalyen ya da masan vardır.
Aman Tanrım, şunun gibi bir sandalyeyi kim atar ki?
Bir sandalyeyi kapıp fırlattı.
Seni bir sandalyede havaya kaldıracaklar.