Examples of using Bir set in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir set daha ister misin?
Onluların bir set sekizliye yenilince uçup gitti.
Bu soğan dediğimiz bir set.
Tabii ki; bu bir set.
Evet, bu bir set sayısı.
deniz… Burası bir set.
Ben, parlayan kişiliğimi yansıtan bir set istiyorum.
Tabii ki; bu bir set.
Parmak izi tespit edebildi… Laboratuar sadece bir set temiz.
Jelibon var, ve bir kaç set.
Günün sonunda kumdan çember bir set yaptılar.
ki bu sana bir set verecekti.
Bayan Prescott, 25 dolar ve bir set Britannica almıyor.
Iglaak! Geçen kış kaybolan bir set anahtar vardı
Ve önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık
Belki de dokuz çiftleri, ki bu sana bir set verecekti. Sen bir orta çiftle oturuyorsun diye düşündüm.
Ve önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık
sürtükler beni sever ve bana da bir set ilişkisi lazım!
burada annem nihayet her şeyiyle bana bir set çekimini emanet etmişti.
Başka bir set yelken onun için ona meydan okumak için. Bir kraliçe taht alır gibi.