BIR STÜDYOSU in English translation

• studio

Examples of using Bir stüdyosu in Turkish and their translations into English

Küçük, eski bir stüdyoydu Bir gün babamdan bir hayvan almasını istedim.
It was a tiny old studio and I wanted to have a pet.

Bir stüdyoya bakıyoruz.
We're viewing a studio.

Bunu bir stüdyoya bir çırpıda satabilirdim.
I could sell that to any studio in a heartbeat.

Ama bir stüdyom olana kadar şikâyet edemem.
But until I own my own studio, I can't complain.

Veya başka bir stüdyoya. Filmimi MGMye götürebilirim.
I may just take my film to MGM or… some other studio.

Veya başka bir stüdyoya. Filmimi MGMye götürebilirim.
Or… some other studio. I may just take my film to MGM.

Yeni bir stüdyon var.
You have a new work studio.

Öğretmen eğitimimden sonra bir stüdyom olmasını çok istiyordum.
After teacher training, I really, really wanted to have my own studio.

Freret Sokağında bir stüdyom var.
I own a studio now on Freret Street.

Yarın bir stüdyoda iş görüşmem var. Teşekkür ederim.
Thank you. I have a job interview at Amit Trivedi's studio tomorrow.

Yarın bir stüdyoda iş görüşmem var. Teşekkür ederim.
I have a job interview at Amit Trivedi's studio tomorrow. Thank you.

Bir stüdyoda yapılması ve yapılmaması gerekenlerin kitabı olsa.
If you were to take a book… A home studio book of the do's and don'ts.

Bir stüdyom var ve haftada bir oraya giderim.
I have a studio and I go there once a week.

Bir stüdyoya taşınacağım.
I will move to a studio.

Kadin bir stüdyonun baskani.
She's the head of a studio.

Neden bir stüdyom var?
Why do I have a studio?

East Villagedaki bir stüdyodaymış.
He's got a studio in the East Village.

Bir arkadaşımla ortak bir stüdyom var.
I share a studio with a friend.

Modern ve havalı bir stüdyonun ortağısın.
You're a partner in a very cool and hip studio.

Kendi adını verdiğin bir stüdyon var.
You had your own studio, named after you.