BIR YETIŞKINDEN in English translation

adult
yetişkin
erişkin
ergin
büyük
reşit

Examples of using Bir yetişkinden in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sen bir yetişkinsin, değil mi?
You're an adult, right?
Burası bir yetişkinler sineması.
This is a theater for adult films.
Viski alması için bir yetişkini kandırıyor olmalıydın.
You should be off conning some adult into giving you a whiskey sour.
Viski alması için bir yetişkini kandırıyor olmalıydın.
Into giving you a whiskey sour. You should be off conning some adult.
Bir yetişkinin annesinden onaylı izin formu alması ne kadar da ilginç.
Would need his mother to sign a consent form. It's interesting that an adult.
Bir yetişkinin annesinden onaylı izin formu alması ne kadar da ilginç.
It's interesting that an adult would need his mother to sign a consent form.
Bir yetişkinle dans eder misin?
You want to dance with an adult?
Kimse senin başka bir yetişkinle yemek yediğini görüp onunla çıktığını düşünmez.
No one would see you eating with another adult Stop that.
Bir yetişkinle gelmeliyim, biliyorum ama annemin işi var.
I know I'm supposed to have an adult present, but my mom's running errands.
Bir yetişkinle gelmeliyim, biliyorum ama annemin işi var.
But my mom's running errands. I know I'm supposed to have an adult present.
Hayır. Arkada bir yetişkinler kitapçısı var.
There's an adult bookstore back there. No. I.
Arkada bir yetişkinler kitapçısı var. Hayır.
There's an adult bookstore back there. No. I.
Günün bu saatinde bir yetişkinin ne işi var burada?
What's an adult doing here at this time of day?
Bir yetişkinle konuşacak olmak güzel.
It's nice to have an adult to deal with.
Nasıl bir yetişkinsin sen?
How adult are you?
Başından beri bir yetişkinle konuşmalıydım. Tamam dinle.
All right, listen. I should have talked to an adult from the beginning.
Yargıç onu bir yetişkinler cezaevine gönderdi.
The judge sends him to an adult prison.
Başından beri bir yetişkinle konuşmalıydım. Tamam dinle.
I should have talked to an adult from the beginning. All right, listen.
Onunla bir yetişkinmiş gibi konuş.
Talk to him like an adult.
Düşüyoruz çünkü bir yetişkinin her zaman bizi kaldıracağını biliyoruz.
We fall down because we know that an adult will always pick us back up.
Results: 47, Time: 0.0247

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English