Examples of using Bitirdiğinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir gün, sen o kitabı bitirdiğinde, anlayacaklar.
Oh, Paul, sen her bölümü bitirdiğinde.
Oh, Paul, sen her bölümü bitirdiğinde.
İnsanlarla atıştırmayı bitirdiğinde ana yemekte ağız sulandırıcı bir Fae yemek ister.
Bay Fu bitirdiğinde, bana seslenin.
Ve bitirdiğinde ön tarafa geç yine.
Bitirdiğinde Catherineyi ziyarete gideriz.
Tamam o terapiyi bitirdiğinde terapide başarısız olduğunu hissettin mi?
Cupcakei bitirdiğinde yediğin kağıt var ya?
İşini bitirdiğinde, altı hasta daha al.
Bitirdiğinde ben de bir bakabilir miyim sence?- Bence hayır?
Yemeğini bitirdiğinde onu eve getirin.
Bitirdiğinde daha iyi hissetmeyeceksin.
Bitirdiğinde Koreli olsun istiyorum!
Bitirdiğinde görmek isterim mutlaka.
Tamam o bitirdiğinde, ben kaçak içkiden bahsedeceğim.
O bitirdiğinde, doktor bana döndü.
Bitirdiğinde barış da gelecek.
Onlarla işini bitirdiğinde hepsi aynı görünüyor.
Ailesi onun dairesini boşaltmayı bitirdiğinde bana onun son birasını verdiler.