Examples of using Can sıkıntısı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni öldüren şey can sıkıntısı oluyor.
Tek şikayetim can sıkıntısı.
adama, can sıkıntısı.
Bizi öldürebilecek tek şey can sıkıntısı.
Birbirimizi suçlamalar, can sıkıntısı… falan filan işte. Nigelı aramak bizi yıllardır
Birbirimizi suçlamalar, can sıkıntısı… falan filan işte. Nigelı aramak bizi yıllardır beraber tutan tek şeydi ve onu bulunca Artık değil.
O can sıkıntısı… Gurov ve Anna birlikteyken… onlara bir üstünlük alanı sağladı.
rahatına düşkünlük,… boş zaman, can sıkıntısı, bürokrasi ve yalan-dolan!
benim hikayem can sıkıntısı trajik olmadıkça.
Jonathan SeaguII bir enayinin yaşamının kısa olmasının… nedinin can sıkıntısı, korku ve sinir olduğunu keşfetti.
Bu can sıkıntısı içinde belirsiz bir anlamda etkilenmiştir ediliyor.
Sağanak gibi üzerime çekiyordu. can sıkıntısı ve yalnızlık Bazen işlerimin arasında.
Ve hayal kırıklığı yaşıyor. Avustralyadaki esir aslanlar ve kaplanlar, aynı amaçlara hizmet ediyor, ödeme yapan ziyaretçilerin eğlencesi için can sıkıntısı.
Can sıkıntısı Tyler.
Sorun can sıkıntısı.
Keyifli can sıkıntısı.
Can sıkıntısı diyebilirsin.
Can sıkıntısı yoktu.
Can sıkıntısı saçmalıktır.
Can sıkıntısı diyelim.