Examples of using Düzene in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama Andover düzene uymuyor.
Birkaç yıl içinde sen olacağım eğer bir şeyleri düzene koymazsan.
Hayır! Burada hayatımı düzene sokmaya çalışan benim.
Hayır! Burada hayatımı düzene sokmaya çalışan benim!
Hayır! Burada hayatımı düzene sokmaya çalışan benim!
Beni düzene sokmak için buraya taşındı, şimdi ise onu göremiyorum bile.
Sonsuz Düzene tekrar kabul törenin.
Burada biraz düzene ihtiyacımız var.
Mahkemeyi düzene davet ediyorum.
Tamam, düzene geri dönün!
Birlikleri düzene çağırın.
Düzene oturmak daha az seks, daha fazla sessizlik demektir.
Düzene ve istikrara ihtiyacın var.
Herşeyi düzene sokmam gerek.
Sınıra ve düzene ihtiyacı var.
Madem öyle yapacağız, düzene de sokmalıyız. Alfabetik olarak ya da türlere göre.
Önce bu apartmanı düzene sokmamız gerek… Kes şunu.
Düzene girin.
Hem buradaki düzene alışmaya başladı.
Onu da önce düzene sok, sürtük!