DA DAHA in English translation

and more
ve daha
ve dahası
ve çok
daha da önemlisi , aynı trene binen ve
fazlası da
de fazlası
ve fazlası
hatta fazlası
ve başka
and further
ve daha ileride
ve daha fazla
ve ileri
ve dahası
da
ve ötesi
da kişisel gelişim , terapi , ilaçlar daha
onlardır.
ve ben şu kopyayı kasama koyayım da , sonra
yet either
so much
çok
çok şey
çok daha
kadar
pek
fazlasıyla
bir sürü şey
even
bile
hatta
daha
than either
de
ikimizden de daha

Examples of using Da daha in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Uzaklaştıkça da daha hızlı hareket ediyorlar.
And the further away they are, the faster they move.
Kendini zorlayıp da daha kötü olma. Ferris, hastasın.
Now don't go pushing it and making yourself worse. Ferris, you're sick.
Öldüğünde o da daha bir çocuk değil miydi?
Wasn't she just a kid when she died?
Yani ya metresiydi ya da daha değerli bir şey.
So she was either his mistress or something even more valuable.
Bağış toplamak da daha etkili olur.
Our fundraising would be more efficient.
Ya da daha iyileri.
And far better.
Eyaletler ve birlik toprakları da daha küçük idari birimlere bölünür.
The states and union territories are further subdivided into districts and smaller administrative divisions.
An8} Şimdinin anılarını da daha çok görüyorsun.
And the more you see these now-memories.
Daha kötüsü ne olabilir? Ya da daha kötüsü!
Or worse… what could be worse than that?!
İki McLaren pilotu da daha geride.
Both McLaren drivers are further back.
Daha fazlasıydı. Saldırmak da daha zordu.
And harder to attack. It was more so.
Sana nişan alınması da daha zor.
And you're less to aim at.
Ya da daha ihtilaflı bir durum,
And more controversially, recently,
Gözlerimi büyütmek ya da daha narin görünmek için deneysel bir ameliyat yaptırmalı mıyım?
To make my eyes larger and more vulnerable looking? Should I get experimental surgery?
âhirette de kördür. Yolca da daha sapıktır o.
he will be blind in the Hereafter, and further astray from the way.
Gözlerimi büyütmek ya da daha narin görünmek için deneysel bir ameliyat yaptırmalı mıyım? Bay Wayne?
Should I get experimental surgery to make my eyes larger and more vulnerable-looking? Mr. Wayne?
O zaman Sue da daha iyi hissedecektir… Siktir, pizzasını unuttum!
That will make Sue feel so much better… Oh, shit, I forgot her pizza!
Uzayda daha ileri gitmek, zamanda da daha geri gitmek demek.
Go further in space, to find an entire galaxy to explode. and further back in time.
Gözlerimi büyütmek ya da daha narin görünmek için deneysel bir ameliyat yaptırmalı mıyım? Bay Wayne?
Mr. Wayne? and more vulnerable-looking? Should I get experimental surgery to make my eyes larger?
Her ses daha sonra kendi konusu veya cevabıyla karşılık verir ya da daha sonraki karşıkonular veya özgür kontrpuan duyulabilir.
Each voice then responds with its own subject or answer, and further countersubjects or free counterpoint may be heard.
Results: 79, Time: 0.0509

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English