Examples of using Daim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, her daim onlarla uğraşıyorum.
Fakat Charles Stuart her daim Kral olarak kalacak.
Ve o, her daim orada olacak.
Spor, her daim klasiktir.
Herhangi bir şeye ihtiyacın olduğunda… senin yanında olacağız, her daim.
Aman tanrım. Her daim takılıyoruz işte.
Seni sevdiğimi, her daim bilmeni istedim.
En sevdiğim söz her daim Dünya önce gelmeli.
Bu ilgimi çekti. Bu hepimizi her daim etkileyen bir şey.
Seni her daim aldattı, kalbini kırdı
Merak etme, herşeyi sıraya koyacağız böylece her daim manastırda kalacaksın ve kendini öldürmeden hepimizi tatmin edeceksin!
Okula gitmeyi daha da zorlaştırıyor ama her daim yalnız olmanın getirilerinden biri de bu sanırım.
Seni her gün görüyorum ama etrafta her daim insanlar oluyor, ve şu an çok mutluyum,
Ben sizin her daim o sahada güçlü olmanızı istiyorum, böylece siz her daim güçlü olacaksınız.
Gordonun her sabah duyuruları cesurca okumasını her daim hatırlayacağız. Andımızı okurken bize öncülük ettin
Diyorum ki bütün polisiye dizilerde her daim zararsız, genellikle… kurbanın oda arkadaşı
Bu insanlar her daim izlendiklerini… düşünürler
Bu insanlar her daim izlendiklerini… düşünürler
Ama Sherilynn yanında her daim Bu olaydan sonra gezintinin sona erdiğini düşünebilirsiniz yedek pantolon taşıyan bir kadındı.
Bu insanlar her daim izlendiklerini… düşünürler ve bu his genelde büyük bir duygusal kayıptan sonra ortaya çıkar.