Examples of using Daimi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Teknolojinin eski ustalarından bir çocuk ve daimi baş belası.
Kilise korosunun daimi üyesi oldu.
Daimi evliler.
Merhaba. Ben Rahibe Beatrice. Daimi Hareket Hastanesi Kadın Kolundan.
Şimdi bu bölgedeki daimi çatışmaya bakalım.
Büyükannenin daimi kaynaklarından biridir.
Bir günlüğüne iktidar bende olsaydı kendimi daimi iktidar sahibi yapardım.
Bu insanlık tarihinde yapılmış ilk daimi hareket makinesi.
Daimi sponsorlardan zaman aşırmak?
Ataların cennetteki evlerine girin ve bizim daimi dostumuz olun.
Ne ebedi müttefiklerimiz ne de daimi düşmanlarımız var.
Daimi müşterilerin bile senden kaçınca çok daha zor.
Ölüm ise daimi.
Bağımsızlığımızı korumak için yöneticilerimizin bizi daimi borçla yüklemelerine izin vermemeliyiz.
Daimi müşterisi misindir?
Ataların cennetteki evlerine girin… ve bizim daimi dostumuz olun.
Buranın daimi müşterisi olmaya başladın. Teşekkürler.
Biliyorum ama bu daimi değil ki.
Buranın daimi müşterisi olmaya başladın. Teşekkürler.
Neden?- Daimi müşterilerimi görmeyi severim?