DAVRANMAKTAN in English translation

acting
hareket
rol
davranın
davranıyorsun
davranış
sahne
davran
yasası
eylemi
gösterisi
pretending
farz
davranın
taklit
yalandan
davran
numarası
gibi yap
farzet
varsay
treating
tedavi
davranın
davranıyorsun
bir ziyafet
davran
ısmarlıyorum
muamelesi
ikram
ikramım
mama
behaving
uslu
davranır
davranıyor
davranış
davranın
hareket
davran
uslu dur
terbiyeli
düzgün dur
act
hareket
rol
davranın
davranıyorsun
davranış
sahne
davran
yasası
eylemi
gösterisi
pretend
farz
davranın
taklit
yalandan
davran
numarası
gibi yap
farzet
varsay

Examples of using Davranmaktan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İyi… Çünkü olmadığım gibi biri davranmaktan yoruldum.
Cause I am tired of pretending Good… to be someone I'm not.
Bana çocuk gibi davranmaktan vazgeçin!
Stop treating me like a kidgoddammit!
Gülümsemekten ve hiç bir şey olmamış gibi davranmaktan.
I'm tired… of smiling and pretending that it's sunny out.
O zaman bana öyleymişim gibi davranmaktan vazgeç.
Then please stop treating me like one.
Sana aileden biriymişsin gibi davranmaktan mutlu olacağımızı bilmeni isterim.
Let me assure you, we would be happy to treat you as family too.
Asker gibi davranmaktan hapse girebilirsin.
You can go to jail for impersonating a soldier.
Gibi davranmaktan vazgeçin küçük bir kız.
Stop treating me like a little girl.
Neler olduğunu bilmiyormuş gibi davranmaktan vazgeç, tamam mı? -Sakın.
What's going on, okay? Stop pretending like you don't know.
Olmadığım biri gibi davranmaktan yoruldum demek oluyor.
It means that I'm tired of trying to be someone that I'm not.
Gerçekten arkadaşına yardım etmek istiyorsan, aptalca davranmaktan vazgeçmesini söyle.
If you really want to help your friend, tell her to stop being such a fool.
İşte ben de aynen böyle davranmaktan bahsediyordum.
That is exactly the sort of behavior I am talking about.
Mark yatakta başka birisi gibi davranmaktan hoşlanıyor.
Mark likes to pretend that he's someone else in bed.
sanırım hepimiz öyleymişiz gibi davranmaktan hoşlanıyoruz.
I guess we all like to pretend we are.
Ama öyle davranmaktan mutluydu.
But it made her happy to pretend.
Gördün mü, Laurie beni anlıyor.- Annesi gibi davranmaktan vazgeç.
See, Laurie's already got me, so stop trying to be her mom.
Ne yazık ki, agresif davranmaktan başka çaremiz yoktu.
We unfortunately had no other choice but to act aggressively.
Olmadığım biri gibi davranmaktan.
Like I'm someone I'm not¶¶.
Deli gibi davranmaktan vazgeç.
Stop acting so crazy.
Aslına bakarsan Meruya kibar ve anlayışlı davranmaktan başka bir şey yapmadım.
The fact is… I have treated Meru with nothing but kindness and consideration.
Akıllı bir kişi öyle davranmaktan mahcup olurdu.
A wise person would be ashamed to act like that.
Results: 153, Time: 0.0383

Top dictionary queries

Turkish - English