Examples of using De daha in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Montpellierye de daha dün geldi.
Belki ütüsünü de daha kutulardan çıkarmamıştır.
Yine de daha büyük bir sorunumuz var.
Siz de daha büyük ve daha güzel bir yerde yaşayabileceksiniz.
Ama Craigin de daha garip arkadaşları var.
Sen de daha çocuktun.
Kraliçenizi güvenli bir eve götürdüğünüzde siz de daha mutlu olacaksınız.
Bu, sizin kalpleriniz için de, onların kalpleri için de daha temizdir.
Bunu takip etmeye çalışmasan ikimiz için de daha iyi olur bence.
Bu iş ikimizden de daha önemli.
Hayır, ama bir kötü bir de daha kötü haberim var demek istemedim.
Sen büyürken seninle daha çok Dukes te de daha az zaman geçirseydim babasıyla bir bira içmeyi bu kadar takan bir oğlum olmazdı.
Hem ondan iyi bir dansçıydım hem de daha popüler… O günlerde Gerçekten?
Görme engelliler de daha iyi odaklanmış içerik tanımlamak için bir yüksek kontrastlı kürsör açabilirler.
Burada değil de daha büyük parmaklıklar ardında yaşamamızı söyleyen kanun mu var?
İzledikçe de daha çok detay ortaya çıktı. Evet, mecburduk!
İkinci olarak, belki de daha önemlisi… daha yaklaşırsanız, kötü bir öğleden sonra geçireceksiniz.
Bu uygulamalar hem bölgedeki geçiş ekonomilerinde hem de daha gelişmiş ekonomilerde inceleme altına alındı.
ancak o şekilde eşsiz işler yaratabilirsiniz, ve tabi ki yaptığınız işten de daha çok zevk alacaksınız.
her geçen gün de daha iyiye gidiyorum.