DEDIM in English translation

i said
ben de
diyorum
söylüyorum
dersem
söylersem
i told
söyleyeyim
söyleyeceğim
söyleyeyim mi
söylüyorum
söylersem
diyorum
anlatırım
anlattım
sana
söyleyim
so
yani
peki
öyle
yüzden
kadar
böylece
demek
o yüzden
ki
de
i mean
yani
demek istediğim
kastediyorum
ciddiyim
i called
çağırıyorum
arayacağım
çağırırım
çağıracağım
hitap
diyorum
aradım
ararım
ben buna
adını
i say
ben de
diyorum
söylüyorum
dersem
söylersem
i says
ben de
diyorum
söylüyorum
dersem
söylersem
i tell
söyleyeyim
söyleyeceğim
söyleyeyim mi
söylüyorum
söylersem
diyorum
anlatırım
anlattım
sana
söyleyim
i meant
yani
demek istediğim
kastediyorum
ciddiyim

Examples of using Dedim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sana neden Willy dedim biliyor musun? Willy?
Willy. Do you know why I called you Willy?
Şarkı dedim. Gerçek bir şarkı.
I meant a song. A real song.
Ona dedim ki: Hamile kalırsan hayatın mahvolur.
I tell her:"If you get pregnant, your life is ruined.
Kütburun, dedim.
Trusty, I says.
Ben sana para kazan dedim sen gittin insanları öldürdün.
I told you to earn money, and you got people killed.
Sana pis demedim, pis kokulu dedim!
I didn't call you dirty, I called you stinkin'!
Ona dedim ki,'' hamile kalırsan hayatın mahvolur… bana bel bağlama.
I tell her:"If you get pregnant, your life is ruined.
Tamam! Yapamam dedim çünkü aşağıda hırsızlar var. Tamam!
Okay, okay! I meant I can't do it because there are burglars down there!
Sana kapıyı aç dedim!
I told you to open the door!
Anna? Anna? Ona 16 yıl Andy dedim.
I called him Andy for 16 years! Anna? Anna?
Ona dedim ki: Hamile kalırsan hayatın mahvolur.
I tell her,"If you get pregnant, your life's over.
Zenginim dedim çünkü George Bailey gibi arkadaşlarım var.
I meant I was rich because I have friends like George Bailey.
Onlara hiçbir şeyden haberim yok dedim, Deran.
I told them I don't know anything, Deran.
Evet, çünkü kızdım ve ona zenci dedim.
That's because I got mad and I called him a nigger. Yeah.
Onlara dedim ki,'' Va bene, kavga edebilirsiniz.
So I tell them,"Va bene, it's OK to fight.
Sloan ile bir yemeği daha iptal etmek zorunda olmana felaket dedim.
I meant a disaster that you got to cancel another meal on Sloan.
Sana hiçbir şey yapma dedim. Hayır!
I told you to do nothing. No!
Gördün mü? Kıza solucan dedim.
Did you see that? I called that girl a maggot.
Onlara dedim ki,'' Va bene, kavga edebilirsiniz.
So I tell them,"Va bene, it's okay to fight.
Hayır,'' affedersiniz'' i ona çarpabilirim diye dedim.
No, I meant"excuse me" because I thought.
Results: 29478, Time: 0.0647

Top dictionary queries

Turkish - English