DIYE BIR ŞEY in English translation

• such thing as
• something called
• there's such a thing as
• such things as

Examples of using Diye bir şey in Turkish and their translations into English

Sihirbazların illüzyonlarını saymazsak, hayalet diye bir şey yoktur.
There are no such things as ghosts, except in magicians' illusions.

İşin garibi, galiba cadı diye bir şey olduğuna inanıyor.
The amazing part about it, I think he really believes there are such things as witches.

Ve kızlar, canavar diye bir şey yoktur.
And, girls, there are no such things as monsters.

Hep şöyle demez miydin… Ölümsüz canavarlar diye bir şey yoktur.
Like you said, once upon a time, there are no such things as immortal freaks.

Güzel bir düşünce ama hayalet diye bir şey yok.
That's a nice thought, but there are no such things as ghosts.

Hayır, idrar bankası diye bir şey yok.
NO, THERE'S NO SUCH THING AS A URINE BANK.

Efemine heteroseksüel diye bir şey yok.
There's no such thing as an effeminate heterosexual.

Tatlım, hayalet diye bir şey olmadığını biliyorsun.
Oh, honey, you know there's no such thing as ghosts.

Ejderha diye bir şey yoktur.
There are no such things as dragons.

Yaşayan Ölü diye bir şey yok.
There's no such thing as a Deadite.

Tek yön'' diye bir şey duydun mu hiç?
Ever heard of a one-way?

Zombi diye bir şey yoktur; bu sadece batıl inanç.
There are no such things as zombies; just an island superstition.

Biz'' diye bir şey yok.
There's no"our" about it.

Merhaba diye bir şey.
Something about hi.

Ama kanun diye bir şey var.
But there's something called as law.

Zamanın geçişi diye bir şey yok.
There's no such thing as the passing of time.

Tesadüf diye bir şey olmadığını söylemiş miydim?
What did I say about there being no such thing as coincidence?

Yanlış ve doğru diye bir şey vardır, Tess.
Tess, there is such a thing as right and wrong.

Küçük fatura diye bir şey yoktur Divya.
There's no such thingas a minor bill, divya.

Doğru diye bir şey yoktur.
There's no right thing.