Examples of using Durumda değilsin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni durduracak durumda değilsin.
Herhangi bir talep yapacak durumda değilsin.
Bak, sürecek durumda değilsin.
Bence bir mecaz kullanmak için uygun durumda değilsin.
Şu an çözüm önerecek durumda değilsin.
Benden bir şey isteyecek durumda değilsin.
Bu adamı yakalayacak durumda değilsin.
Yani reddedecek durumda değilsin.
Sen de benim kadar biliyorsun ki, oynayacak durumda değilsin.
Jim, şoförlük yapacak durumda değilsin.
Bunu söyleyecek durumda değilsin.
Şimdi eve dönecek durumda değilsin.
Emir verecek durumda değilsin.
Eve yürüyerek gidecek durumda değilsin.
Baba, bununla ilgilenecek durumda değilsin.
Bak… Benden bir şey isteyecek durumda değilsin.
Şu an başkası için endişelenecek durumda değilsin.
Kendini koruyacak durumda değilsin.
Theo, seyahat edecek durumda değilsin.
Bunu yapacak durumda değilsin.