Examples of using Gündüz vakti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gündüz vakti, Genel Valinin gözünün önünde adam vurulması.
Neler oluyor? Gündüz vakti uyanık olamam?
Dogru! Gündüz vakti sarhos olacagiz!
Yani gündüz vakti genç bir kız otelin önünden nasıl kaçırılır?
Gündüz vakti onu götürmek oldukça risklidir.
Doğru! Gündüz vakti sarhoş olacağız.
Cesedi gündüz vakti yakamam zaten.
Doğru! Gündüz vakti sarhoş olacağız!
Cesedi gündüz vakti yakamam zaten.
Doğru! Gündüz vakti sarhoş olacağız!
Gündüz vakti bu biraz zor olacak.
Dogru! Gündüz vakti sarhos olacagiz.
Gündüz vakti bile.
Dogru! Gündüz vakti sarhos olacagiz!
Gündüz vakti soygun.
Tam zamanı. Klostrofobim var, gündüz vakti bile.
Doğru! Gündüz vakti sarhoş olacağız.
Başka seçeneğim yoktu, gündüz vakti yağmur yağıyor.
Gündüz vakti çok riskli olur.
Ben sana neyin doğru olmadığını söyleyeyim, Gündüz vakti saten bir büstiyerin.